0.5

2.9K 116 98
                                    


Hayat, bizi seçimlere zorlar. Birini seçip, kaderimizde onu yaşarız. Bazen ikisini de çok isteriz, ama olmaz.

Peki seçim yaparak kaybetmek mi, yoksa seçmeden kadere razı olmak mı?

"Ne saçmalıyorsun sen?!"

Yaman, sinirden deliye dönmüştü. Yeğenini alıp, gideceğini söylüyordu bu kadın.

Seher ise, karşısında ki adamın sinirlendiğini anlamıştı. Ve sinirlendiğinde neler yapabileceğini tahmin edebiliyordu. Mesela direkt öldürebilirdi.

Seher, kolunu çekmeye çalıştı ama Yaman, öyle sert tutuyordu ki, hareket bile ettiremiyordu.

"Teyze?"

Yusuf, kapının önünde tartışan teyze ve amacını görmüştü. Hızlıca yanlarına gidip, sorarcasına bakmıştı.

Yaman, Yusuf'un geldiğini görünce bırakmıştı Seher'in kolunu. Seher'de yeğeninin onları bu şekilde görmesine üzülmüştü.

Yusuf, hızlıca teyzesine sarılmıştı. Onu bu kadar kısa zamanda çok sevmişti. Seher'de öyle.

"Geldin, teyze."

Seher, Yusuf'tan ayrılıp yüzünü avuçlarının arasına aldı.

"Geldim, teyzeciğim."

Yusuf, teyzesinin elini tutup, çekiştirmeye başladı.

"Teyze, gel odama gidelim." Seher, birşey demeden kafasını salladı ve Yusuf ile birlikte yukarıya çıktı.

Yaman, hala sinirliydi. Üstelik Seher'in Yusuf ile birlikte yukarı çıkması sinirini daha da arttırmıştı. Fakat yeğeni için, göz yummuştu.

Seher ve Yusuf uzun süredir birlikte vakit geçirdiler. Oyun oynadılar, konuştular. Birbirlerini daha çok sevdiler. Yusuf, başını kaldırıp, meraklı sesiyle konuştu teyzesiyle.

"Teyze, keşke hep burada kalsan. Yanımda olsan. Ben bu evde, tek başıma çok sıkılıyorum ve üzülüyorum. Hem artık annem de yok."

Seher, gözlerinin dolmasına engel olamamıştı. Ama derin bir nefes alıp, akacak olan gözyaşlarını geri gönderdi. Ve yeğenine yanıt verdi.

"Ben bundan sonra, hep senin yanında olacağım teyzeciğim. Bir daha sılıkmana ve üzülmene de izin vermeyeceğim. Ayrıca annen yok ama ben varım artık."

Yusuf, kocaman gülümseyerek kafasını sallamıştı. Seher'de, yeğenin saçlarına kocaman nir öpücük kondurmuştu. Odanın kapısının açılmasıyla ikisi de, gelen kişiye çevirmişti bakışlarını.

Yaman, çatık kaşlarıyla odaya girmişti. Gözleri ile önce Yusuf'u sonra da uzun süre Seher'i süzmüştü. Sonrasında, sinirli bakışlarını Seher'e çevirdi. Ve sert sesiyle konuştu.

"Bugünlük yeter bu kadar. Yusuf'da yoruldu."

Yusuf'un yanında oldukları için, kibarca(!) git demekti bu. Seher, yeğeninin yanında, tartışmayacaktı. Onun böyle kötü etkilenmesini istemiyordu. Yusuf'a dönüp, saçlarını okşayarak konuştu.

"Teyzeciğim, ben şimdi gidiyorum. Ama hemen geleceğim. Ve artık hiç yanımdan ayırmayacağım seni."

"Tamam teyze." diye onayladı teyzesini Yusuf.

Yaman, Seher'in hala böyle konuşmasıyla az önce zar zor yatıştırdığı sinirini açığa çıkarmıştı tekrar.

Seher, yeğenini tekrar öpüp, ayağıya kalktı. Ve Yaman'a bakmadan odadan çıkmıştı. Yaman'da beklemeden arkasından çıkmıştı. Seher, merdivenlere doğru ilerlerken, hemen kolundan tutup, çekiştirmeye başlamıştı Seher'i, Yaman.

BATAKLIK || SehYam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin