3.8

1.5K 121 279
                                    


Bazen, insan bir teselli arar. Yaşadıklarından sonra, dayanmak için bir teselli. Kimin tesellisi sevdiği, kimin hayalleri olur.

Peki, ya tesellisi yoksa? Nasıl dayanır insan ya da dayanır mı?

Seher, duyduğu seslerle yavaşça ayağıya kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Kapıdan çıktıktan sonra, duvar dibine çökmüş bir halde hüngür hüngür ağlayan Yaman'ı gördü.

İlk defa Yaman'ın böyle ağladını görmüştü Seher.

Yaman'ın gözyaşlarını daha çok yaktı Seher'in canını...

Daha fazla dayanamadı ve Yaman'ın yanına çöktü. Yaman'ın kafasını tutup göğsüne yasladı.

Yaman, Seher'in bu tepkisini beklemiyordu. Ama çok mutlu olmuştu. Bu derece kötü hissetti anda, yine Seher'in elini tutması onu ne kadar sevdiğini hatırlattı...

Elini Seher'in koluna koydu. Seher'in göğsünde ağlamaya devam etti. Seher'de ağlıyordu Yaman'la birlikte.

Bu ikisinin ortak acısıydı. Ancak birbirleri derman olabilirdi, dertlerine.

Yaralarını kanatan da, o yarayı saranda yine birbirleri olmuştu...

Saatlerce öylece ağladılar... Kaybettikleri evlatlarına ağladılar...

Birbirlerine daha çok acı çektirmek yerine, bir olup acılarını birlikte atlatmaya karar verdiler...

...

Sabah, ilk uyanan Seher'di. Yaman'a baktığında hala uyuduğunu görmüştü. Sessizce yataktan çıkıp, banyoya ilerledi.

Üzerini de değiştirdikten sonra, aşağıya inmişti. Dün gece Yaman'la aralarında ki sorunu çözmüşlerdi.

Birbirlerine dert değil, derman olacaklardı...

Kahvaltıya indikten sonra, Yaman'da çok geçmeden uyanmış ve inmişti.

Herkes'in gözü Yaman ve Seher'deydi. Özellikle Seher'de.

Dün gece iyice düşünmüştü Seher. Evet, yaşadığı acı çok zordu. Unutulması imkansız bir acıydı. Ama aşkı için, yeğeni için güçlü kalmalıydı.

Umudunu kaybetmeden, hayata sıkıca sarılmalıydı. Bebeği, hep kalbinde var olacaktı onun...

Kahvaltıdan sonra, Yaman çalışma odasına çıktığın da Seher'de onunla birlikte çıkmıştı. Çünkü Yaman, konuşmak istediğini söylemişti.

"Seher'im..."

Dedi Yaman, Seher'in elini avuçlarına alarak.

"Bize bu acıyı yaşayanları bulup, bin beterini yaşatacağım. Sen sakın üzülme tamam mı?"

Seher, hafifçe gülümseyerek yanıtladı Yaman'ı. Ardında derin bir nefes alıp konuştu.

"İkbal yaptırmış."

"Ne?"

"O gün, eve bir kargo gelmişti. Bende sen yine bebek için birşey gönderdin sanıp, içeriye aldım."

Yaman, çattığı kaşlarıyla dinlemeye devam etti Seher'i.

"Meğersem İkbal'in adamıymış. Önce bıçak dayadı boğazıma."

Seher, sanki o anları tekrar yaşıyormuş gibi hissediyordu. Gözleri dolmaya başlamıştı bile.

"Bana İkbal'in bize selamı olduğunu söyledi. Elinden kaçtım sonra, aşağıya inip adamlara haber verecekken...."

BATAKLIK || SehYam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin