1.7

2.4K 127 211
                                    


Hayat, insanı hep sınar. Sabrını ölçmek ister. Acı çektirir, sırtına yük bindirir. Güçlü kalmasını ister. Kimi güçlü kalır, kimi dayanamayıp pes eder.

Peki, insan ne zaman pes eder? Dertleri çoğlanılca mı, yoksa derdi büyüyünce mi?

Seher, derin bir nefes alıp baktı Yaman'a. Biliyordu, yapacaklarının sınırı yoktu. Az öncede görmüştü bunu. Ama Selim'i de böyle bırakamazdı.

"Tamam, söyle o zaman adamların götürsün!"

Yaman, Seher'in dediklerine karşı gözlerini devirdi. O iti kurtarmadan durmayacağını anlamıştı.

Yaman, dayanamamış Seher'in kolunu tutup çıkmıştı depodan.

"Napıyorsun sen?! Bırak!"

Dinlemiyordu Yaman. Şuan çok sinirliydi.

"Yaman, bırak!"

Seher'i yan tarafa bindirdikten sonra hızlıca kendisi de binmişti. Ve beklemeden sürmüştü arabayı.

"Selim'i hastaneye götürsünler!"

Yaman'ın direksiyonu sıkmaya başlamıştı tüm öfkesiyle.

"Yaman, söyle Selim'i-"

"Yeter! O itin adını ağzına alma bir daha!"

Yaman, öyle yüksek ve sert sesle söylemişti ki, Seher şimdilik susmanın en iyisi olduğunu düşünmüştü.

Kollarını önünde, birleştirip başını cama çevirdi Seher. Konağa gidene kadar ikiside başka birşey konuşmamışlardı.

Yaman, hızlıca arabayı durdurup indi arabadan ve beklemeden konağa girdi. Seher'de kapıyı sertçe kapatıp,arkasından gitti.

Kimse ortalıkta görünmüyordu, muhtemelen odalrındaydılar diye düşündü Seher.

Yaman, odasına girdi hızlıca. Seher'de onun arkasında girdi.

"Konuşmamız lazım!"

"Konuşacak birşey yok!"

"Var, Yaman. Sen On gündür birini kilitli tutup, işkence ediyorsun. Ölümden beter bir hale getiriyorsun. Ve bunu bana söylemiyorsun bile!"

"Hakketti çünkü!!"

Seher, derin bir nefes alıp elini saçlarından geçirdi sakinleşmek adına. Ama olmuyordu.

"Ya, kimsenin bir suçu yoktu!! Kazaydı!"

Yaman, sinirle masanının üstündekileri yere fırlatmıştı.

"Kaza değildi!"

"O zaman sende suçlusun!!"

Diye bağırdı Seher. Yaman, Seher'in dedikleriyle beraber hayal kırıklığı ile dolu olan bakışlarını Seher'e çevirdi. Evet, biliyordu oda suçluydu.

Ama Seher, onu suçlamaz sanıyordu. Suçlamamıştı çünkü hiç. Korkutmuştu bundan, ve korktuğu başına gelmişti.

Seher, dediği şeyi fark edince diliyle dudaklarını ıslattı. Yavaşça yutkundu. Ve elini uzatıp, Yaman'a yaklaştı.

"Yaman, bak ben-"

"Aa!"

Yaman, sinirle bağırarak önünde ki aynaya yumruğunu savurmuştu. Seher, korkuyla bir iki adım geriledi.

Yaman'ın elinden akan kanları görünce, hızlıca elini tuttu.

"Yaman..."

Dedi, sesine yine bir sürü duygu sığdırmıştı. Ama en çok pişmanlık...

BATAKLIK || SehYam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin