7. BÖLÜM

29.1K 821 136
                                    

Hazırlandıktan sonra Yağız ve İdil'le birlikte arabaya geçtik. İdil'i evine bıraktıktan sonra kulüpe geçecektik.

Sessiz sakin geçen araba yolculuğu Yağız'ın telefonunun çalmasıyla son buldu.

"Alo."

"..."

"Evet farkındayım. Ama bir şey yapamam. Derin ve İdil arabada."

"..."

"Tamam, destek yollayın."

"..."

"Atlatmaya çalışacağım. Aras'a haber verin hemen."

İdil'le bakıştıktan sonra ikimizde kafamızı Yağız'a çevirdik. En sonunda dayanamadım ve konuşmaya başladım.

"Yağız, her şey yolunda mı?" dememle arabanın arka camının paramparça olması bir oldu. İdil'in çığlığına karışan çığlığım Yağız'ın sesini bastıramamıştı.

"Sakin olun! Eğin kafanızı!"

Nefes nefese kafamı eğdiğimde gerçekten endişeliydim. İdil elini uzatıp elimi sımsıkı tutmaya başladı. Onun bu korkusu beni de geriyordu. Ona fısıltıyla "sakin ol" dediğimde kafasını onaylar anlamda salladı.

Yağız bir eliyle torpidodan bir şey ararken bir yandan arabayı kullanmaya çalışıyordu. Nihayet aradığını bulmuş olacak ki hızla doğrulup arabayı daha hızlı sürmeye başladı. Doğrulurken elinde parlayan silah nefesimi kesmişti. Kocamın ve arkadaşlarının çok da normal işlerle ilgilenmediğini biliyordum. Ama yine de silahı görmek tüylerimin diken diken olmasına neden olmuştu.

Yağız camı tamamen açtıktan sonra arkamızda bizi takip eden araca silahla ateş etmeye başladı. O her ateş ettiğinde İdil çığlık atıyor ve elimi sımsıkı tutuyordu. Arkadaşıma destek olmaya çalışsam da ben de korkuyordum.

Bir süre silah sesleri havada uçuştu. Bu sırada telefonumun çaldığını farkedip cebimden telefonumu aldım. Ekrana baktığımda Aras'ın aradığını gördüm. Hızla açıp kulağıma dayadım.

"Aras!"

"Sakin ol Meleğim! Az kaldı, ilerde sizi bekliyoruz. İyisin değil mi? Merak etme kurtulacaksınız."

Aras'ın sesini duymamla güçlü durmak için verdiğim tüm çabam yıkıldı. Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başladı.

Fısıltıyla "Aras" dedim. Konuşamıyordum. Ona ihtiyacım vardı. Onun güven veren kolları arasında olmak istiyordum.

Aynı şekilde Aras da fısıltıyla "Meleğim" diyince gözyaşlarım hız kazandı. Hissetmiş gibi acı içinde "ağlama" dedi.

Görebilecekmiş gibi kafamı olumlu anlamda salladım. "Tamam" dedim fısıltıyla.

Yağız'ın sesiyle kafamı kaldırdım.

"Ordalar, az kaldı. İyisiniz değil mi?"

Kafamı onaylarcasına salladım. Konuşacak gücüm yoktu. İdil'se sessizce ağlamaya devam ediyordu. Arkamıza baktığımda bizi takip eden arabanın olmadığını gördüm. Belli ki Yağız atlatmıştı. Kafamı önüme çevirdiğimde 4 tane arabanın ilerde durmuş olduğunu gördüm. Arabalardan takım elbiseli adamlar çıkmıştı. En önlerinde ise tüm asilliğiyle Aras duruyordu.

Nihayet onlara yaklaşınca Yağız arabayı durdurdu. İdil'le beraber arabadan indik. Karşıdan bana doğru hızlı adımlarla gelen Aras'ı görünce kendimi tutamadım ve ona doğru giderek boynuna atladım.

Burnumu boynuna dayayıp kokusunu derince solurken kollarımı sımsıkı boynuna sarmıştım. Aras da sımsıkı sardığı belimi vucüdüna yaslamış, saçlarımı öperek kulağıma fısıldıyordu.

"İyisin, yanımdasın. Her şey geçti."

Beni sakinleştirmekten çok kendi kendine konuşur gibiydi. Yavaşça kollarımı boynundan çözdüğümde herkesin bizi izlediğini görüp utandım.

Duyduğum çığlıkla kafamı hızla arkama çevirdim. İdil ve Mert kavga ediyordu.

"Ya biz saldırıya uğradık! Saldırı! Siz ne biçim insanlarsınız! Bu normal bir şeymiş gibi nasıl davranabiliyorsunuz!"

İdil'in bağırmasına karşın Mert ona sakince karşılık veriyordu.

"Anlıyorum, sinirlerin yıprandı. Gel evine bırakayım seni, dinlen."

Bu sözler üzerine İdil iyice çıldırmaya başladı.

"Kafayı yiyecem hala ne diyor!? Polise gidecem! Onları şikayet edeceğim! Ne demek polisi karıştırma ya!?"

Bu işe el atmam gerektiğini farkedince istemeyerek Aras'ın kolları arasından çıktım ve İdil'e doğru ilerledim. Arkadaşımın kolundan tutarak kendime çevirdim ve sımsıkı sarıldım. Anında karşılık verdi.

"Derin, ne saçmalıyor bu adamlar? Polise gitmeyecekmişim."

Kollarımı İdil'den çözerek yüzüne baktım.

"Doğrusu bu İdil. Polise gitmeyeceğiz."

İdil sinirle bağırmaya başladı.

"Neden ya neden? Bizi öldüreceklerdi!"

"İdil güven bana. Doğrusu bu."

İdil yenilgiyle omuzlarını düşürdü. Kafasını onaylar anlamda salladı.

"Tamam. Sana güveniyorum. Ama bu yaptığınıza anlam veremiyorum."

"Gidemeyiz İdil çünkü bir işe yaramayacak. Bulunamayacaklar. Boşuna dikkat çekmeye gerek yok."

İdil istemeyerek de olsa kabullendi ve Mert'le birlikte evine gitmek üzere yola çıktı. Biz de Aras'la evimize doğru ilerledik. Oldukça hareketli bir gece geçirmiştik ve kesinlikle tekrarlanmasını istemiyordum.

■ ■ ■

Eve geldiğimizde yorgunlukla kendimi duşa attım. Duşumu aldıktan sonra bornozumu giyip odaya geçtim. Aras da aynalı şifon yerinin önünde bileğindeki saati çıkarıyordu. Kafamdaki havluyu çıkarıp saçımı taramak için tarağı aradım. Aras'ın önünde olduğunu görünce "aşkım tarağı verir misin?" dedim.

Ağzımdan çıkanları algılamam sadece bir saniyemi almıştı.

Ne dedim ben?!

Aşkım mı?

"Ne dedin sen?"

Bunu düşünen tek ben değilmişim. En iyisi anlamamazlıktan gelmek.

Masumca Aras'a baktım.

"Ne demişim?"

Aras üzerime doğru yürümeye başladı.

"Bir şey dedin bana."

O bana doğru yürüdükçe ben geriye doğru yürüyordum.

"Ne dedim ki?"

Geri geri yürürken yatağa takılmamla olduğum yerde durdum. Kaçacak yerim kalmamıştı. Ben de pes ettim.

"Aşkım dedim."

Aras sakince bana yaklaşıp belimi tutarak kendine çekti. Savunmamı yapmaya başladım.

"Neden bu kadar şaşırdın? Aşkım değil misin?"

Kirpiklerimin arasından masumca Aras'a bakıyordum. Dudaklarını dudaklarıma yaklaşarak konuşmaya başladı.

"Öyle miyim?"

Her kelimesinde dudakları dudaklarıma değiyordu. Bakışlarımı gözlerine çevirdiğimde tutkuyla bana baktığını gördüm. Aynı bakışlarla karşılık verdim. Dudaklarımı dudaklarına mümkünmüş gibi iyice yaklaştırdım.

Usulca "öylesin" diye fısıldadım.

Birbirine oldukça yakın olan dudaklarımız Aras'ın hamlesiyle birbirine kavuştu.

Ve ben o gün sabaha kadar aşık olduğum adamla unutulmaz anlar yaşadım.

Aşık olduğum...

■ ■ ■









Desteğinizi ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen 🖤















AVUKAT HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin