10. BÖLÜM

23.2K 703 134
                                    

İyi okumalar... 🖤




■ ■ ■

Gözümü araladığımda barın üst katındaki şifreli odada olduğumu gördüm. En son ağlayarak yerde oturuyordum. Şimdi ise yataktaydım. Acaba Aras mı gelmişti?

Odanın içindeki tuvalete ait olduğunu düşündüğüm kapıya kulak kabarttığımda hiçbir şekilde ses yoktu. Belli ki burada yalnızdım. Ayaklarımı yataktan sarkıtıp ayağa kalktım. Başım dün gece saatlerce ağlamamdan dolayı çatlayacak gibi ağrıyordu.

Komodinin üstündeki çantamı alıp kapıya doğru ilerledim. Bu sırada elimdeki telefondan saate baktığımda sabah olduğunu gördüm. Demek ki tüm gece buradaydım. Peki ya Aras nerdeydi?

Kapıya varınca açarak dışarı çıktım. Şifre sadece içeri girerken isteniyordu. Bu yüzden kapıyı kolayca açabildim. Hoş, şifre isteseydi de açabilirdim. Şifreyi biliyordum. Şifre bendim.

Uzun siyah koridoru geçtikten sonra merdivenlere vardım. Merdivenlerden aşağı inerken temizlik yapan birkaç çalışan gördüm. Daha sabah saatleri olduğu için müşteri yoktu. Tüm bara sessizlik hakimdi.

Merdivenlerden inmeye devam ederken tanıdık bir ses duymamla duraksadım. Bu ses Aras'a aitti. Yavaşça sese doğru ilerlediğimde Aras ve tüm ekibini ayakta gördüm. Karşılarında birileri vardı. Dikkatli bakınca karşısındaki kişilerden birinin Levent olduğunu görmemle gözlerim büyüdü. Hemen beni göremeyecekleri şekilde sırtımı duvara yaslayarak kendimi gizledim.

"Gerçekleri öğrenmişsin. O halde kadınımı bana verebilirsin." Levent'in mide bulandırıcı sesiyle midemin kalktığını hissettim. Gerçekleri sapıtarak Aras'la beni ayırma niyetindeydi belli ki. Çünkü Aras gerçekleri bilseydi değil beni Levent'e vermek, onu bir kaşık suda boğardı.

Aras'ın kükremesini duymamla sakince kafamı duvardan çıkarıp onları izlemeye başladım.

"Seni piç kurusu! Ne diyorsun lan sen?"

Levent pis bir kahkaha attı.

"Nasıl yani? Derin sana evlenmek üzere olduğumuzu söylememiş miydi?"

Levent konuştukça Aras yumruklarını sıkıyordu.

Dişleri arasından tıslarcasına "haberim var." dedi.

"O halde bana aşık olduğunu da biliyorsun."

Levent'in sözleriyle tüm kanım vücudumda dondu. Bildiğin yalan söylüyordu!

Bir gürültü duymamla gözlerimi onlara çevirdim. Aras hızla Levent'e atlamış onu yere yatırarak yumrukluyordu. Bu sırada ağzından çıkan küfürlerin haddi hesabı yoktu. Onu ilk defa bu kadar sinirli görmüştüm. Her ne kadar Aras'ı Levent'in üstünden almaya çalışsalarda başarılı olamıyorlardı. Levent'in tüm yüzü kanla kaplanmıştı.

Onun kanlı yüzü midemi iyice bulandırırken daha fazla bu görüntüye dayanamayacağımı anladım. Hızla sakladığım yerden çıkıp Aras'a doğru ilerledim.

"Aras! Dur!"

O kadar adamın engel olamadığı Aras'ı ben iki kelimemle durdurmuştum. Sesimi duymasıyla Aras'ın yumruğu havada kalmıştı. Levent'in yüzüne son bir yumruk atıp ayağa kalktı ve yanıma geldi. Sertçe kolumu tutarak bağırdı.

"Bana onu mu koruyorsun sen?!"

Gözlerine baktığımda bu benim tanıdığım Aras olamaz diye düşündüm. Bu bana aşık olan, beni gözünden bile sakınan Aras olamaz dedim. Benim aşık olduğum adam bu olamaz dedim.

AVUKAT HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin