29.BÖLÜM

14.6K 533 51
                                    

İyi okumalar





■ ■ ■

Kahvaltı masasında büyük bir sessizlik hakimdi. Abim elindeki çatalla omletine işkence çektiriyordu. Aras'sa dün olanların arkasında kimin olduğunu bulamadığı için oldukça sinirliydi. Aslında hepimiz kim olduğunu biliyorduk. Adnan...

Doruk'un çalan telefonu sessizliği delip geçti. Cebindeki telefonu çıkarıp ekrana baktı. Ardından telefonu açıp kulağına dayadı.

"Efendim baba?"

"..."

"Evet, Derin de yanımda."

"..."

"Merak etme o iyi."

"..."

"Tamam veriyorum."

Abim telefonu bana uzatıp "seni istiyor." dedi. Telefonu elime aldım. Babamın dünkü olaydan haberi yoktu bu yüzden pot kırmamalıydım.

"Baba?"

"Kızım, iyi misin? Her şey yolunda değil mi?"

"İyiyiz, her şey yolunda. Sen nasılsın?"

"İyiyim bende. Sesinizi duymak istedim."

"İyi yaptın baba, sık sık ara lütfen."

"Tamam güzel kızım, o kocan olacak herife selam söylersin, kapatmam gerek."

Tebessüm ederek "tamam söylerim." dedim.

"Görüşürüz."

"Görüşürüz baba."

Telefonu kapatmamla büyük bir gürültü duydum. Kafamı gürültünün kaynağına çevirince Selen'i gördüm. Abim hızla yerinden kalkıp Selen'in yanına gitti. Selen abimi görür görmez sinirle ona yürüdü.

"Sen... sen ne yaptığını sanıyorsun? Neden bana engel oldun!?"

Gözlerinden ateş çıkararak abime bakıyordu. Ayağa kalkacağım esnada Aras elimi tutup bana engel oldu. Hiçbir şey demeden geri yerime oturdum.

"Sakin ol!"

Selen sinirle abimin göğsüne yumruklarını indirmeye başladı.

"İğrenç bir insansın! Bana engel olmamalıydın! Beni kurtarmamalıydın!"

Abim Selen'in bileklerinden tutup ona engel oldu.

"Bir sakinleş kızım!"

Selen'in engellenen yumrukları bir süre sonra yavaşladı ve durdu. Durur durmaz gözünden bir damla yaş aktı.
Olduğu yere çöktü. Abim bileklerini hala bırakmamıştı. Onunla beraber çöktü. Selen yere oturmuş sakice göz yaşı döküyordu.

"Ben... yaşamayı haketmiyorum. Keşke beni kurtarmasaydınız." Bakışlarını yerden kaldırıp abimin gözlerine baktı.

"Ben katilim. Benim yüzümden öldü." diye fısıldadı acı içinde.

Abim yatıştırıcı bir sesle konuşmaya başladı.

"Hayır, senin bir suçun yok. Merak etme suçu olanlar cezasını çekecek. Sen masumsun."

Selen kafasını iki yana salladı.

"Benim yüzümden öldü. Yapamayacağını biliyordum. Ama yine de o görevi bana verdiler. O yapamazdı... o kimseye zarar veremezdi. Ve ben bunu biliyordum! Bile bile ses çıkarmadım!"

Gözyaşları içinde abime baktı.

"O görevi ben alsaydım o şu an da yaşıyor olurdu! Ben daha fazla yaşamayı hak etmiyorum..."

AVUKAT HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin