Ben Derin Aktaş.
Başarılı, herkes tarafından sevilen Avukat Derin Aktaş.
Diğer günlerden farklı olmayarak işimi yapıyordum. Davalara giriyor, savunmalar hazırlıyor, müvekkillerimin hayatlarını kurtarıyordum.
O gün de aynı şeyleri yapıyordum. Bu sefe...
Dosyalara gömülmüş bir şekilde çalışıyordum. Her ne kadar bir şirkette avukatlık yapmak benim için sıkıcı olsa da evde oturmaktan iyidir.
Levent'i görmemin üzerinden 1 hafta geçmişti ve bu bir haftada onu bir daha hiç görmemiştim. Görmek de istemiyordum.
Dosyalara dalmışken kapının açıldığını duydum. Kafamı çevirip baktığımda Aras'ın geldiğini gördüm. Elimdeki kalemi masaya bırakıp ayağa kalktım ve bana doğru ilerleyen kocamın yanına gittim. Dudaklarıma bıraktığı minik öpücükten sonra konuşmaya başladı.
"Hazır mısın?"
Bugün ilk defa bir toplantıya katılacaktım. Beraber çalıştığımız şirketlerden biri sözleşmedeki bazı maddelerden hoşnut olmamıştı. Bu maddelerle alakalı bir toplantı yapılma kararı alınmıştı ve şirketin avukatı olarak haksızlığı önlemek için ben de toplantıda olacaktım.
Beyaz eteğimi elimle düzeltip düzeltip Aras'ı kafamla onayladım ve odadan çıkıp toplantı salonuna doğru ilerlemeye başladık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Toplantı salonuna girdiğimizde diğer şirketin çoktan geldiğini gördüm. Kısaca baş selamı verip Aras'ın oturduğu yerin yanına oturdum. Önüme gelen uzun siyah saçlarımı elimle arkaya iterken gözlerimi masada gezdirdim. Tam karşımda oturan Levent'i görmemle saçımdaki elim dondu kaldı. Levent bunu farketmiş gibi sırıtmaya başladı. Ondan korktuğumu farkındaydı ve bu hoşuna gidiyordu.
Bozuntuya vermeden dikkatimi topladım ve toplantıya odaklanmaya çalıştım. Bir saat süren toplantı her iki tarafında istediği şekilde sonuçlanmıştı. Toplantı boyunca diken üstünde olsam da Levent'e hiç bakmamıştım. Levent, Özek Holdingin sahibi olarak toplantıda sıklıkla konuşmuştu. Buna rağmen onunla bir kere bile göz teması kurmamıştım.
Nihayet imzaları atma vakti gelmişti.
Masadaki adamlardan biri imzayı atarken konuşmaya başladı. Adını hatırlamıyordum.
"Bu anlaşma iki şirket için de iyi olur umarım."
Levent şerefsizlik kokan sesiyle adama karşılık verdi.
"Merak etmeyin Mustafa Bey. Ateş Holding'de Derin Hanım gibi biri olduğu sürece bu anlaşma güzel olacaktır. Hiç şüpheniz olmasın."
Kafamı kaldırmamla Levent'in iğrenç bir şekilde sırıtarak bana baktığını gördüm.
Yanımdan Aras'ın sesini duydum.
"Ne demek istiyorsun sen?"
Ses tonundan kendini sakinleştirmek için çaba gösterdiğini farkındaydım. Levent gevşekçe sırıtmaya devam ederken konuşmaya başladı.
"Biz Derin'le eski dostuz. Onun ne kadar adil biri olduğunu biliyorum. Ondan dedim."
Aras bunun üstüne bir şey demedi. İmzalar atıldı, herkes birbirini tebrik edip odadan çıkmaya başladı.
