Zihin, en olmadık zamanlarda ve genelde her zaman bizimle oynayan, dalga geçen, ama aslında kontrolünü bizim sağladığımız, farkına varsak güçlü olduğunu öğreneceğimiz bir boşluk, saklanma yeri veya dinlenme yeridir.
Tabi bu benim tabirimle
Zihnimizin kontrolü, bir nevi patronu biziz. Ama bunun ne farkındayız ne de bilmemize rağmen sadece bilmekle kalıyoruz, yetiniyoruz.
Bir düşünsenize, daha ilerisine gittiğinizi. İnsanların zihnini kontrol ettiğinizi, onların nasıl hislere kapıldığını, ne hastalığı ya da ağrısının olabildiğini bilebilseniz, çok iyi olmazmıydı. Yani bir süperman ya da örümcek-adam olamayız ama....
Bunu yapanlar var. Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) Soğuk Savaş döneminin ilk yıllarında "zihin kontrolü" üzerine 10 yıl süren gizli bir program üzerinde çalıştığı öne sürüldü. Bu programın ismi
MK-ULTRA'ydı.
araştırmacı-yazar Stephen Kinzer, "70'lerin başında tüm bu belgeleri yok ederek izlerini silme çabası oldukça başarılıydı ancak yaptıklarının bir kısmını yeniden inşa etmeye yetecek kadar başka yerlerde bazı kayıtlar bulundu." ifadesini kullandı.
Yani tam anlamıyla bitmiş sayılmaz. Belki bir yerlerde böyle kişiler geziyor, belki sahalarda ülkesine hizmet veriyor, belki bu zihin olayı o zamanlar başarılı oldu ve olanlarda kaçtı, belki de genetik hale geldi, belki suç için kullanıyorlar, belki de ufak tefek yardımlar için
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olası
RandomTemel bilgilerimizi oynatan, mantığa sınırlar koymamamızın aslında en büyük ihtiyacımız olduğunu anlatan, genel konulara anlam katan-değinen, toplumsa sorunları anlatan ve kişisel gelişimden oluşan bir seri, evet kendim yazdım
