17. BÖLÜM

598 21 1
                                    





Pencereye vuran hırçın yağmur damlaları sabahın sessizliğinde huzur ile harmanlanmış bir ses oluşturuyordu.

Hissettiğim sıcaklık beni iyice mayıştırıyorken yüzümde hafif bir gülümseme oluştu. Saniyeler içinde sönen bir gülümseme, yerini hüzün alan bir gülümseme.

Suçlu hissediyordum. Babamı elimden alan adamın kollarında uyumak beni suçlu hissettiriyordu. Onu öldürmem gerekirken  onunla bu kadar yakınlaşmaktan nefret ediyordum.

Belimdeki kolları ve karnımdaki elleri hafif hareketlenince Pars'ın uyanıyor olduğunu fark ettim. 

Ben ise cidden gözlerimi açmak istemiyordum. Çünkü kendimi çok huzurlu hissediyordum.

Pars biraz daha hareketlendikten sonra kollarını sıkılaştırdı ve beni iyice kendine çekip, bedenini bedenime yasladı.

Gözlerimi açmazken gülümsememi büyüttüm ve biraz daha ona sırnaştım. 

Burnunu boynuma gömerken derin bir nefes aldı.

İçim kıpır kıpır olurken boğuk sesiyle konuştu.

Pars: " Günaydın güzelim. "

Gülümsemem büyürken yavaşça gözlerimi açtım.

 " Günaydın " dedim hafif kısık sesimle.

Pars karnımdaki ellerini biraz daha bastırarak beni yavaşça kendine çevirdi.

Yüzümde huzur dolu bir ifade varken Pars ile göz göze geldik.

Çekinerek de olsa elimi göğsüne atarak gülümsemeye devam ettim.

Gözlerime bakıyorken gözlerindeki ışıltı görülmeye değerdi. 

Hafifçe yutkundum.

Dili ile dudaklarını hafifçe ıslattıktan sonra bir elini benden çekerek saçlarıma attı ve okşamaya başladı.

O sırada sağ avucunun içindeki karartı dikkatimi çekti ve saçımı okşadığı elini kaldırıp kendime çevirdim.

Avuç içinde bir dövme vardı. Daha önce fark etmiştim ama tam olarak görememiştim. Bu bir sayı dövmesiydi. 

" 20114 "

İlginç bir dövmeydi.  Acaba bir tarihi mi simgeliyordu?  Tam soracakken Pars yataktan kalktı ve odanın içindeki lavaboya girdi.

Bende uzandığım yatakta dikelip sırtımı yatak başlığına dayadım. 

Birkaç dakika sonra Pars çıkıp tam karşımda durdu. Yüzü ıslak görünüyordu. Belli ki yüzünü yıkamıştı.

Pars: " Kahvaltıyı dışarda yapmak ister misin? " 

Bir anda yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu. Uzun zamandır dışarı çıkmamıştım.

 " Olur, isterim. " Gülümsemem hoşuna gitmiş olacaktı ki o da gülümsedi.

Pars: " Tamam o zaman hazırlan çıkalım. " Dedi ve onay beklercesine yüzüme baktı. Kafamı hafifçe salladım ve yataktan çıktım. Tabi o da odadan çıkıp odasına girdi.

Parsın beni nereye götüreceğinidüşünerek duşa girdim.

Bornozuma sarılıp dolaptan siyah dar bir kot ve siyah bir kazak çıkardıktan sonra saçlarımı kurutup çıkardığım kıyafetleri üzerime geçirdim.

Dalgalı saçlarımı açık bırakıp yüzümdeki solgunluğu gizlemek için hafif bir makyaj yaparken duyduğum korna sesiyle rujumu sürmeden siyah deri ceketimi ve siyah hafif topuklu bir bot giydim.

Araf Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin