18. BÖLÜM

544 19 4
                                    


Burası koşmak için güzel bir yerdi. Evin etrafı ormanlık bir alan ile kaplıydı ve sabah saatlerinde inanılmaz sakin oluyordu.

Bu sabah koşuya çıkmadan önce Pars beni merdivenlerde yakalayıp, ormanın sonunda açık bir poligon olduğunu ve gidip atış yapabileceğimi söylemişti.

Bende öğrendiğim bilgiyle sporcu atletim ve taytımı giyinip hemen koşuya çıkmıştım.

Aslında evden çıkmadan önce Larin'i de çağırmak için odasına gidip kapıya vurmuştum ama ses gelmeyince vazgeçmiştim.

Koştukça tıkanan nefesimin elbette nedenleri vardı. Sigara ve alkol gibi.

Poligonda adının Ali olduğunu öğrendiğim genç çocuk bana ekipman konusunda yardımcı olduktan sonra uzaklaşmıştı. Hayatımda bu kadar donanımlı bir ev görmediğime emindim. Kim bilir daha görmediğim kaç çalışan vardı.

Yarım saatlik süren alıştırmalardan sonra vurduğum hedeflere bakıp gülümsedim. Bence gayet iyiydim.

Pars: " Bu kadar donanımlı olman beni korkutmalı mı? " 

Pars'ın sesini duyduğumda bakışlarımı hedeften çekip ona döndüm ve gülümsedim.

" Senin bir şeylerden korktuğunu pek sanmıyorum. "

Kafasıyla beni onaylayıp elimdeki hedef kağıdını aldı ve kaşları havalandı.

Pars: " Gayet iyi. Seni bizim güvenlik şirketine mi alsak? "

Suratımı buruşturarak kafamı anına iki yana salladım.

" Esirin olmak daha zevkli."   

Söylediğim cümleden pek çok anlam çıkartılabilirdi ama ben pek de umursamamıştım.

Ufak sehpanın üzerinde duran hırkamı alıp geldiğim yolu geri yürümeye başladığımda arkamdan fısıldayarak söylediği şeyi duymuştum.

" Bence de "

Muhtemelen duymadığımı düşünüyordu ama duymuştum ve gülümsememe neden olmuştu. 


&          &          &          &          &


Odanın kapısını açtığımda yan odanın kapısı da aynı anda açılmış ve Larin hala uykulu bir şekilde odadan çıkmıştı.

Larin: " Günaydın " 

Homurdanarak konuştuğunda sadece gülümseyerek karşılık vermekle yetinmiş ve aşağıya inmiştim. Karnım çok açtı ve bir an önce kahvaltı yapmam gerekiyordu.

Salona indiğimde boş duran masayı görmeyi beklemiyordum açıkçası. Sabah Emine Teyze evdeydi neden kahvaltı hazırlamamıştı ki?

Dışarıdan  duyduğum seslerle bahçe kısmına çıktım ve hazırlanan kahvaltı masası ile gülümsedim. Tam kendime sandalye çekip oturmuştum ki Poyraz ön taraftan verandaya doğru geldi. 

Poyraz: " Günaydın " 

Neşeli bir hali vardı. Larin ile yaptıkları yurt dışı seyahatinde aralarında bir şey yaşanmıştı ki Larin bu haldeydi.

O sırada yanımıza doğru gelen Larin' e bakıyordum.

Geldiğimden beri ilk kez onu bu şekilde görüyordum. Normalde her an dışarı çıkacakmış gibi giyinip evde dolanan Larin, şu an giydiği eşofman takımı ve özensizce toplanmış saçlarıyla bize doğru geliyordu. Ağlamaktan şişmiş gözlerini de unutmamak lazım.

Araf Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin