Your little brother never tells you but he loves you so
You said your mother only smiled on her TV show
You're only happy when your sorry head is filled with dope
I hope you make it to the day you're 28 years old
Everything is blue
His pills, his hands, his jeans
And now I'm covered in the colors
"Bize denk gelmese şaşardım zaten." Hope yere örtü serdi, biz de verandadaki içki ve atıştırmalıkları salona taşıyıp yere koyduk. "Neyse ya, yaz yağmuru iyidir. Evet, hazır mıyız?"
"Neye?" Yere oturup sordum, herkes de oturmuştu.
"Daha önce yaptım/yapmadım oynayacağız." Hope uzanıp shot bardaklarını ve içki şişelerini yanına alıp bardakları doldurmaya başladı. "Biliyorsun, değil mi?"
"Evet, yani biraz, daha önce hiç oynamadım."
Dan kafasını kaldırıp bana baktı. "Ne, seninle daha önce hiç bunu oynamadık mı?"
"Hayır." Dizlerimi karnıma çekip kollarımı etrafına sardım.
"Tamam, bak şimdi." Dan bardağını eline aldı. "Daha önce hiç bunu oynamadım." Ben hariç herkes gülerek shot attılar. "Sen içmiyorsun çünkü daha önce bunu yapmadın. Söylenen şeyi yapanlar içecek."
Kafamı sallayıp gülümsedim, eğlenceli olacakmış gibi duruyordu. Dan ben hariç herkesin bardağını yeniden doldurdu. "Sıra sende Hope."
"Tamam, hmm... hiç kedi mamasının tadına bakmadım." Ben ve Ray hariç herkes shot atmıştı, Ray'le birbirimize bakıp gülmeye başladık.
"En azından aramızda hala mantıklı insanlar var. Neden kedi mamasının tadına baktınız ki?"
"Evet, iğrenç kokuyor." Gülüp Ray'e baktım.
"Kesinlikle!"
"Kediler bu kadar bayılarak yiyorsa tadı güzeldir diye düşünmüştüm." Mikey'nin söylediği şeye gülüp devam ettik, sıra bendeydi.
"Hiç çıplak yüzmedim." Dan ve Hope birbirlerine bakarak bardaklarını kafaya diktiler, Ray yüzünü buruşturup onlara baktı.
"Lütfen devamında hiç Ray'in evinde sevgilimle koltukta çıplak sevişmedim sorusu gelmesin, bilmek istemiyorum çünkü."
"Sıra sende, istediğini sor." Dan Ray'e bakarak dilini çıkarttı.
"Tamam, düşüneyim. Bana hiç kucak dansı yapılmadı." Mikey ve Dan içmişti, Dan'e şaşırmamıştım ama Mikey?
"Hiç abimin kaldığı bodrum katı aileme duyurmadan eve kız atmak için kullanmadım diye sorarsanız Mikey yine içer, haberiniz olsun." Gerard gülüp Mikey'e baktı, Mikey biraz utanmış gibi görünüyordu.
"Bu oyunda detay söylemek yasak değil miydi?"
"Yoo, o zaman ne eğlencesi kalır ki?" Gerard başını Mikey'nin omzuna yaslayıp güldü, eğleniyor gibiydi.
"Sıra bende. Hiç havuza işemedim." Hepimiz içmiştik, bu yüzden gülüp bardaklarımızı tekrar doldurduk. Hiç böyle bir arkadaş grubum olmamıştı, eğlendiğim için gerçekten mutluydum. "Sende Gee."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|| Burn Bright ||
FanfictionYaşıtlarına kıyasla oldukça karmaşık, depresif ve zor bir hayatı olan Frank Iero'nun hayatına, en az onun kadar sorunlu, siyah uzun saçlı bir çocuk girer. içerik uyarısı: alkol kullanımı, aile içi şiddet, intihar teşebbüsü, self-harm, yeme bozuklukl...