2

2.1K 154 19
                                    

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

İyi okumalar🥂

—Jeon Jungkook ve en yakin arkadaşı Yugyeom birisine zorbalık yapıyor. Koşun. Dedi bir öğrenci.

Güldüm. Bunun içindi demek. Sıramdan kalktım. Koridora çıkıp duvara yaslandım. Kimse müdahale edemiyordu. Ortadaki çocuk kan kusarken ona acıdım. Ancak hayır olmazdı. Şuan müdahale edemezdim. Sakin olmalıydım. Çocuk kafasını kaldırarak resmen yalvarır gözlerle etrafa baktığında dişlerimi sıktım.

Yavaşça oraya yürürken öğrenciler çekilmişti. Tam çocuğun önünde dururken kafasını kaldırarak bana baktı. Jungkook ve Yugyeom'la göz göze gelme gereği bile duymamıştım. Ona nazikçe elimi uzattım.

Göz bebekleri titriyordu adeta. Üzerine yapılan baskıyı enerjimle kestiğimde yeniden öksürmeye başladı. Ayakkabılarıma kan kusmaması için geri çekildim.

Çocuk elimi tuttuğu gibi onu iyileştirirken bana şaşkınlıkla baktı. Ona dümdüz bir ifadeyle bakıyordum. Ayağa kalktığında herkes ne olacağını şaşkınlıkla bekliyordu.

—Işimize karışıyorsun. Dedi Yugyeom.

—O zaman karışmama engel olabilirsin. Git ve temizlen dedim çocuğa kafamla işaret ederek.

Çocuk yanımdan ayrılırken arkamı döndüm ve elimle saçımı savurarak yürümeye başladım.

—O ilk defa gerçek bir elit gibi davrandı. Dedi biri.

—Baek Sung Kyun. Jeon Jungkook'tan nefret ediyor.

—Bunun uğruna her şeyi yapabilir.

Hoşuma gitti. O an o kadar hoşuma gitti ki... elit gibi olmak. Elit olmak. Kendim olmak. Meydan okumak. Annemin bakışlarını kullanmak. Karşı çıkılmamak.

Jungkook bu akademiye bunların farkında olarak gelmişti. Gözlerindeki hırsın nedeni buydu işte. Onun gözlerindeki hırsı tam olarak karşımdaki yansımamdan görebiliyordum. Hayır hayır. Bunlar Jungkook'un bakışları değildi. Bunlar annemin bakışlarıydı.

Tüm aynalar çatlarken kıkırdadım. Kim ne derse desin elit olmak dokunulmaz olmak demekti. Kırmızı grup ve diğer her şey sadece uydurmacaydı. Güçlü olduğumuz için elittik. Soyluların soylusuyduk. Onlar kendilerinden düşüklere meydan okuyordu. Bense onlara meydan okuyordum. En güçlü olucaktım. Hiç bir şey umrumda değildi. Baek Sung Kyun en güçlü olucaktı.

...

Düellolar yapılmaya başlanmıştı. 1. Sınıf olan bizlere örnek olması için 5. Sınıflardan başlanmıştı.

Iyilerdi. Oldukça iyilerdi. Ancak yeterli değildi. Kullandıkları büyüler yeterli değildi. Enerjileri beni tatmin etmiyordu. Okulda dersleri dinlemiyordum evet.

Ancak kim tahmin edebilirdi ki benim en güçlü büyücü olan Kont Casandra'dan ders aldığımı. Kara büyü yapmıştım. Daha 1. sınıfken bunu başarmıştım. Onun ruhunu çağırmıştım. Her şeyin en iyisini biliyordum. Evet. Ancak enerjim yeterli değildi. Doğuştan gelen bir şeydi bu. Kara büyü yapmanın cezası idamdı.

Bu benim küçük sırrımdı. Işte Jeon Jungkook beni bu kadar hırslandırmıştı. Annemin gözlerime bakışları beni bu kadar kinle doldurmuştu.

Bacak bacak üstüne atmış ortada dönen  düelloyu izliyordum herkes gibi. Tam 5 koltuk yanim da kırmızı grup oturuyordu. 5 koltuk da boştu. Yanımda hiç kimse yoktu. Hiç bir arkadaşım.

—Aptal diye mırıldandım hata yapan son sınıf öğrencisine.

Yenilirken gülmüştüm. Komik bir durumdu. Kırmızı grup kendi arasında düello yapacaktı. Bu iyiydi. En azından kimseye yenilme gibi bir derdim olmazdı.

Magicians ~Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin