9

1.5K 119 3
                                    

Jeon Jungkook
Yeniden evde bir arada oturuyorduk. Okulda 4 ayda öğrendiğimin bilmem kaç katını şu 2 haftada öğrenmiştim resmen. Akademi gerçekten çok boş bir şeydi.

Yere bağdaş kurarak oturduk beşimizde. Enerjimize odaklandığımızda aramızda siyah bir enerji yıldızı oluştu. Enerji dalgaları yayılmaya başlarken bunun ne kadar süreceği hakkında bir fikrim yoktu. Sung Kyun enerjisini saklamayı bilen biriydi. Onun zayıf enerjisini bulabilmek kolay olmayacaktı.

Öncelikle tüm dünyayı enerjimizle sarmalıydık. Çok güçlü bir enerji olmalıydı ki enerji kalkanı olan yerleri bile geçebilsin. Ancak bir o kadar da gizli olmalıydı ki hissedilmesin.

Hepimiz Sung Kyun'un enerjisini çok iyi biliyorduk. Başarabilirdik. Ne kadar zaman geçtiğini saate bakmadan anlayamayacağım bir süre sonunda yoğun bir enerji hissettim.

—Şuan büyü yapıyor. Daha da güçlenmiş. Moon Krallığında. Dedi babam.

Ardından yaydığımız enerji kesildi. Hepimiz birbirimize bakarken yerini bulmuştuk. Peki bundan sonra ne olucaktı?

—Eğer sarayın içindeyse oraya öylece girmemiz mümkün değil. Savaş çıkmasına bile neden olabiliriz. Dedi Bay Baek.

—Sarayın içine öylece giremez dedi annem.

—Yanıldığınız bir kısım var aslında dedi Bayan Baek.

Tüm gözler ona döndü.

—Elitler her yerde elittir. Saraya savaş olmayacağını belli eder şekilde girmemiz mümkün. Sung Kyun'un da saray da olduğuna eminim. Bilmediği bir yere halktan biri olmak için gidecek biri değil.

—Peki sarayda neden ağırlasınlar? Diye sordu babam.

—Sung Kyun her yerde güçlü. Onu kraliyet ailesi bile davet etmiş olabilir. Dedi annem.

—Peki neden o? Neden ben değil? Diye sordum.

—Sen tanınmıyorsun Jeon. Sen yalnızca bir elit olarak varsın. Oysa kara büyü yapabilen kontrol yeteneği kusursuz olan bir büyücü olarak var.

—Planchette olduğumu söyleyen sizdiniz dedim.

Beni bu kadar aşağılamalarına göz yumamazdım.

—Ayrıca ben de gücümü oldukça iyi kontrol edebiliyorum. Hepsini kontrol etmem hiç bir zaman mümkün değil. Bu kadar fazla gücü kimse kontrol edemez dedim.

Kimse bir şey demedi. Halbuki neler düşündüklerini tahmin edebiliyordum. Sung Kyun edebilirdi.

—Yarın hep birlikte saraya gidip Sung Kyun'u alıp geliyoruz dedi babam.

—Yorucu bir gün olucak. Sung Kyun orada kalmak için ısrar ederse, ki bu olası bir şey, orda kalış süremizi bir miktar uzatabiliriz. Dedi Bayan Baek.

—Enerjinizi saklamayı unutmayın. Sung Kyun hissederse yeniden toz olabilir dedi annem.

Herkes kafasını sallarken odalarına çekildi.

...

Hepimiz ortak bir enerjiyle ışınlanırken bu onlar için yorucu olduğu için dinlenmeye karar vermişlerdi. Bense Sung Kyun'u görmek istiyordum. Bu yüzden onu hissettiğim yere ışınlandım. Gözlerim anında onu bulmuştu. Yanindaki Bogum'la birlikte konuşuyordu. Yerden biraz yüksekte olan platformun üzerinde duran öğrenci hakkında yorum yaptıklarını tahmin ediyordum.

Profesörleri kimdi bilmiyordum. Ancak orda olduğunu görmesem kesinlikle orda bir şey yok derdim.

Öğrenci indiğinde Sung Kyun gülümsedi ve Bogum'a göz kırparak platformun üzerine çıktı.

Magicians ~Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin