—Bir erkeği öp dedi Sung Kyun, Kris'e.
Intikamını güzel alıyordu.
—Kadınlara tapıyorken bir erkeği öpemem dedi Kris.
—Umarım idrarı içmezsin Dedi sung Kyun gülerek.
Her zaman yaptığı gibi zevk aldığı ve karşısındakine yaptığını öğrettiği durumlarda duruşu dikleşir ve bacak bacak üstüne atardı. Bu sefer yapacağını düşünmüyordum ancak kucağımda olmasına rağmen yine de bunu yaptı.
Arkamdaki ceketi bacaklarına örtmemek için kendimi zor tutuyordum.
Kris oyundaki ilk shotı içerken zar zor yuttu. Yüzünü buruştururken öğürdü. Kesinlikle iğrençti.
—Neyi içtin? Diye sordu Sung Kyun kucağımda kıpırdanarak ona yaklaşırken.
Kucağımdayken olabildiğince az hareket etmeliydi. Onun benden etkilenmesi gerekirken altinda kıvranan bendim.
—Sanırım daha kötüsü olan homojen karıştırılmamış boku içtim.
Herkes yüzünü buruşturup ona bakarken bundan sonraki her şeyi herkesin yapacağı açıktı.
—Jungkook'la 10 saniye boyunca öpüş dedi Lilith, Sung Kyun'a
—Hep Jungkook üzerinden oynuyorsunuz dedi Sung Kyun.
—Hazır yerine yerleşmiş gibi duruyorken rahatını bozmamak için dedi Billy.
Bana döndü.
—Bak gerçekten idrardansa senin tükürüklerini tercih ederim. Dedi.
Bu dediğine kahkahayla gülerken olayı kaçırmış olan Jessy ne olduğunu sorup duruyordu. Ona açıklandığında o da gülmeye başlarken onun gülüşüne tekrar güldük.
—Sorun değil Sung Kyun dedim.
—Bizi yatağa göndericekler diye fısıldadı dudaklarıma yaklaşırken.
Bir elini enseme koyarken kafasını yan yatırdı. Dudaklarımızı birleştirdi. Aralık dudaklarından alt dudağını yakalarken onu emmeye başladım. Buna şaşırırken bana uyum sağladı. Eli saç diplerimden yukarı çıkacakken kendini durdurdu.
Dilimi ağzına itmemek için zor tutuyordum kendimi.
—20 saniye oldu. Isterseniz odada devam edin dedi Kris.
Dudaklarimiz sesli bir şekilde ayrıldığında ikimizde yalnızca birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Gözleri koyu bakıyordu. Etkilenmişti. Ona istediğini vermedim. Elimi belinden çekerek oyuna geri dönerken o da kolunu omzumdan çekti.
Başta hiç bir tepki vermezken bu yaptığıma bozulmuştu. Dudaklarını yalayıp şişeyi çevirdi. Şişe Jessy'le kris arasında durdu. Dilini yanağının içinde gezdirirken bu benim ona geçirdiğim bir alışkanlıktı. Sinirli olduğum zamanlarda yapardım.
Sinirlenmişti.
—Biz kalkalım artık. Biraz gezeceğiz. Dedim.
Sung Kyun'un bundan haberi olmadığı için keskin bakışları bana döndü. Sinirliyken yaptığı hiç bir şeyden zevk almazdı. Biraz sinirini atması gerekiyordu.
Sung Kyun bacaklarımdan kalktı özgürlüğü ilan edilince. Ceketini alırken birlikte bardan çıktık.
Sahile doğru yürürken sessizdi.
—Sung Kyun dedim.
—Efendim dedi kafasını bana çevirirken.
Bir elim hızlıca kafasının arkasına giderken dudaklarımızı birleştirip onu arkasındaki trabzanlara yasladım. Geriye doğru eğilirken fazla geri gidip canı acımasın diye çok fazla yüklenmiyordum üstüne.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magicians ~Jeon Jungkook
Fantasy-Bunu nereden öğrendin? Ben hayatımda ilk defa duymuşken sen bunu yapmayı nasıl başarabilirsin? -Seni yenebilmek için her gün çok çalışıyorum Jungkook. Her gün. Ancak enerjin o kadar güçlü ki senden çok daha bilgili ve yetenekli olmama rağmen seni...