Normalde birbirimize sarılarak uyurduk. Ancak şuan ıkimizde yatağın iki tarafında birbirimize arkamız dönük şekilde yatıyorduk.
Uyandığımızda kesinlikle beklediğim pozisyon bu değildi. Ben yatağın diğer tarafından Jungkook'a kadar gitmiştim. Bir bacağım onun üzerine atılmıştı ve eteğin tamamen yukarıdaydı. Bir kolu belimin altından geçmiş ona yapışık halde firmamı sağlıyordu ki eli de kalçamın üstünde duruyordu.
Diğer eliyse onun üzerine attığım bacağının baldırını tutuyordu. Ellerini çıplak tenimde hissetmek fazla...
Her neyse kesinlikle şuan uyuyordu ve ben bu durumdan nasıl en az utanç verici şekilde kurtulacağımızı düşünüyordum. Yemin ederim kıpkırmızıydım şuan.
O beni bırakmadan burdan bir santim bile kıpırdayamazdım. Yatağın diğer ucundan buraya geldiğime göre kesinlikle çıldırmış olmalıydım. Gözlerimi kapattım. Olduğum yerde kıpırdanırken Jungkook'un benim uyumaya devam ettiğimi düşünmesi gayet yüksek ihtimaldi. İkimizinde uykusu oldukça ağırdı. Bu pozisyona gelene kadar uyanmadığımıza göre de bir kaç kıpırdanıştan onu uyandırmayı başarırsam uyumaya devam ettiğimi gayet de düşünebilirdi.
Bacağımı çekmeye çalıştığımda buna izin vermedi. Aksine bacağı biraz daha bacak arama girerek daha sıkı kavramıştı. Bu anı yaşayan neden yalnızca bendim. O da uyanmalıydı.
Yalnızca ellerini üzerimden çekmesini beklemeliydim. Bu duruma alışmaya çalışarak bekledim. Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama kısa bir süreydi. Bir kaç dakika kadar. Eli yavaşça hareketlendi. Pozisyonumuzu farkettiğinde kasılan bedenini hissettim. Bacağımdaki ve kalçamdaki elini anında çekerken muhtemelen şok olmuş bir şekilde havada tutuyordu ellerini.
Bana dokunmak istese dahi bunu benden izinsiz yapıcak bir insan değildi o.
Jeon Jungkook
Gözlerimi yavaşça açtım. Kendime gelmeye çalışırken bana adeta yapışmış Sung Kyun'a karşı gülmeden edemedim. Aynı yatakta yatıyorsak birbirimizden uzak kalmamız pek mümkün olmuyordu. Sonrasında pozisyonumuzu farkettim. Yutkunurken gözlerimi kırpıştırdım. Bu biraz fazlaydı.
Ellerimi anında onun üzerinden çekerken etkilenmiştim. Gayette altındaki rahatsızlık kendini belli etmişti. Bacağı baskı yapıyordu ve bu daha fazlasını istememe neden oluyordu.
Uyanmazdı. Uykusu çok derindi. Kolumu belinin altından çektim. Ardından kendimi yataktan kaydırarak yere bıraktım. Biraz sert bir düşüştü. Neyseki o hala uyanmamıştı. Üstü tamamen açılmıştı. Tanrım yukarı çıkmış eteği... büyüyle hızlıca üzerini örterken parmaklarımla şakaklarımı ovdum.
Ayağa kalkıp banyoya ilerlerken bunu ilk defa onun için yapmıyordum. Ancak bunun ondan haberi olmamasi rahatsız ediciydi. Onunla her yattığımda, sıkıca sarıldığımda veya herhangi fazla temasta ister istemez etkileniyordum. Bu benle alakalı değildi. Sung Kyun fazla etkileyici biriydi.
Yalnızca onu izleyerek bile azabilirdiniz.
Üzerimi giyinip onun odasına girdiğimde yatakta oturmuş boş boş etrafa bakıyordu. Gözlerimiz buluştu. Beni baştan aşağı süzerken onun tarafından beğenilmek güzel bir duyguydu. Onunla önce tamamen dağıtacaktık. Sonrasındaysa her şeyi toparlamak için buraya geri gelecektik. Cadılardan onun güçlerini almam gerekiyordu. Aklım onda kalıyordu. Şuan hiç bir şeye karşı koyamayacak durumdaydı. Ayrıca üzgündü. Dalgındı. Yemek yiyemiyordu. Bunların hepsine kendi bencilliğim yüzünden neden olmuştum. Buna hakkım yoktu. Karma bana nasıl geri dönecekti bilmiyordum.
—Hazırlan. Gidiyoruz dedim.
—Seni ilk defa böyle giyinirken görüyorum. Dedi kafasını yana yatırıp alıcı gözüyle bakarken adeta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magicians ~Jeon Jungkook
Fantasy-Bunu nereden öğrendin? Ben hayatımda ilk defa duymuşken sen bunu yapmayı nasıl başarabilirsin? -Seni yenebilmek için her gün çok çalışıyorum Jungkook. Her gün. Ancak enerjin o kadar güçlü ki senden çok daha bilgili ve yetenekli olmama rağmen seni...