→1←

4.2K 146 85
                                    


Jin'in anlatımından:

Sabah gözümü rahatsız eden güneş ışığıyla isteksiz bir şekilde uyanmıştım. Yan tarafıma baktığımda biricik kardeşim(!) Jungkook hâla uyuyordu. Öylece onu izlemeye devam ederken aniden içeri giren annemle bakışlarımı hızla kapıya doğru çevirmiştim.

"Oğlum kalksanıza artık okula geç kalacaksınız! Sizi mi uyandırayım villanın işine mi yetişeyim ya!"

Tatlı bir şekilde sinirlenip uyanması için Jungkook'un omuzlarını sarsarken hızla ayağa kalkarak yanaklarına bir öpücük bıraktım. Bu hareketimle yumuşayan bakışlarını yüzümde gezdirmiş ve saçlarımı okşamaya başlamıştı.

"Hadi, kardeşini de uyandır mutfağa gelin. Kahvaltıda en sevdiğiniz şey var"

Kafamı olumlu anlamda sallayıp annemin odadan çıkmasını izlerken aklıma gelen planla sırıttım. Yatağın hemen yanındaki komidinde bulunan su dolu sürahiyi elime aldığım gibi içindeki suyu yüzüne dökmeye başladığımda irkilerek ayağa kalkmış ve kahkahalarım arasında panikleyen bedenini izlemeye başladım.

Tamam, kabul ediyorum şu an oldukça tatlı görünüyordu.

Sürahideki tüm suyu yüzüyle buluşturduğumda hızla ayağa kalkmış ve etrafına bakarak ne olduğunu anlamaya çalışmıştı. Bu sırada kahkahayla onu izleyen bedenimi fark etmiş olacakki sinirle kaşlarını kaldırarak kovalamaya başlamıştı beni.

"Buraya gel hyung! Kafanı küvete sokacağım senin"

Uykulu olduğu için paytak adımlarla beni takip ederken çoktan villanın mutfağına girmiş ve artık bir şey yapamayacağını bildiğim için derin bir nefes alarak kahvaltı masasına oturdum.

"Jungkook, oğlum bu halin ne?

Annem telaşla söylenip yüzünü elleri arasına aldığında Jungkook sanki küçük bir çocuk gibi elleriyle beni işaret ederek dudaklarını büzmüştü.

"Abim yaptı anne!"

Annem yapmacık bir şekilde bana kızarken daha fazla gülmüştüm. Hemen yanımda kahvaltı masasında oturan babam ise hafifçe gülerek bizi izliyordu.

Ben Kim Seokjin. Kim ailesinin büyük oğlu, annem ve babam Kore'nin en zenginlerinden olan Kim ailesinin villasında çalışıyorlardı. İşleri çok yoğun olduğu için de villada hizmetliler için ayrılan müştemilatında kalıyorduk. Babam çoğunlukla bahçe ile uğraşır annem ise villanın yemeklerini ve temizliğini yapardı.

Anneme veda etmek için mutfağa girdiğimde duyduğum sözlerle duraksadım.

"Bugün mü gelecekmiş"

"Evet öyle diyorlar"

"Ay umarım iyi bir çocuktur Eun, kaç yıldır Amerikadaymış peki?"

"Bilmiyorum ama okumaya gitmiş diyorlar. Hanımefendi de hasretine dayanamayınca burada okumasına karar vermişler. Büyük ihtimalle ihtimalle bizim çocuklarla aynı okulda okuyacak."

Kimden bahsettiklerini merak ettiğim için yanlarına girerek görüş açılarına girdim. Beni görür görmez gülümsemişlerdi.

"Günaydın yakışıklı"

"Günaydın Eun Teyzecim"

Annemi öperek karşılarındaki masaya oturdum. Oldukça meraklanmıştım.

"Az önce kimden bahsediyordunuz siz anne?"

Eun Teyze hemen lafa girmişti. Sevecen olduğu kadar konuşkandı da.

"Bay ve Bayan Kim'in oğlundan bahsediyoruz Jin. Akşam Kore'ye kesin dönüş yapıyormuş.

Şaşırmıştım. Biz buraya geldi geleli hiç ondan bahsedilmemişti çünkü.

BAD BOY☙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin