Yola o kadar dalmışım ki arkamda beni takip eden arabayı unutmuşum. Hala beni takip eden siyah maybach exelero araba vardı. Biraz daha yaklaştı ve yan yana geldik. Simsiyah giyindiği için onu tanımam çok zordu ama boynunda parlayan bir kolye vardı. Sarı yıldızlı bir kolyeydi bu. Gözlerine gözlük olduğu için onu görmem çok zordu. Hızla gaza bastı ve yanımdan gitti. Derin bir nefes aldım ve sürmeye devam ettim. Arkadaşlarımın yanına acil gitme durumum olmasaydı ona yapacağımı bilirdim. Şimdi öncelik arkadaşlarımı korumaktı. Önce Kayra'nın evine gidecektim. Sonra onu alıp dağ evine gidecektim. Ana yoldan çıktım ve Kayra'nın evine doğru hızlı sürdüm. Her dakika benim için önemliydi. Doruk'un evine girenler mutlaka bizi de tanıyordur. Her an her şey olabilirdi. Bu yüzden onlara bir şey olmasını istemiyordum. Korkuyordum. Ama onlardan değil, arkadaşlarıma bir şey olmasından korkuyordum. Bir tek onlar kalmıştı. Başka kimsem yoktu. Sonra Kayra'nın evini gördüm. Evlerine yakın bir yerde arabamı durdum ve arabadan indim. Koşarak kapısına doğru koştum. Zili çaldım ve açmasını bekledim. Ama açmadı. Telefonumu aldım elime ve saate baktım. 05.25 geçiyordu. Biliyorum çok erken ama yapacak bir şey yoktu. Kapıdan ayrıldım ve arka taraftan dolandım. Bahçelerine geçtim ve oturma odasında ki kapıya vurdum ama duymadı. Nerdeydi acaba? Biraz daha bekledim ve açmayınca geriye döndüm. Sonra kapı açılma sesini duydum ve Kayra açmıştı. Ve arkasından Yağmur da gelmişti. Çok şaşırmıştım. Ama şimdi bunun bir önemi yoktu.
''Melis bu saatte ne işin var burada?'' dedi Kayra.
''İyi misin Melis? Gerçi dün konuşmamızdan sonra geleceğini düşünmezdim.'' dedi Yağmur.
Haklılardı. Bende düşünmezdim. Ama gelmiştim işte. Çünkü onları hala seviyordum ve önemsiyordum.
''Haklısınız. Üzgünüm bu saatte sizi rahatsız ettiğim için ama çok önemli olmasaydı gelmezdim.'' dedim ve yüzlerine baktım. İkisi de tuhaf bir şekilde bana bakıyordu. Acaba Kaan neredeydi?
''Önemli olan şey ne Melis?'' dedi Kayra.
''İçeri almayacaksınız peki...'' dedim ve Yağmur sözümü kesti.
''Melis gel içeri. Bizde kafa kalmadı bu saatte bir de sen öyle söyleyince.'' dedi Yağmur ve içeri geçtim. Koltuğa oturdum ve onlarında oturmasını bekledikten sonra konuya girdim.
''Doruk'un evine girdiler. İsimleri Mia ve Özgür.''
''Doruk'un evine mi girdiler?'' dedi Yağmur büyük bir şaşkınlıkla.
''İçeri girenlerin ismini nerden biliyorsun?'' dedi Kayra.
''Evet, evine girdiler. İsimlerini de bizzat kulaklarımdan duydum ama onlar beni görmedi. Aslında bunun Kaan'ında duyması gerekiyor. O nerede? Tek tek anlatmim. Hepiniz bir anda duysanız daha iyi olacak.''
''Kaan dağ evinde kalıyor. Bizde burada kalıyoruz.''dedi Yağmur.
''Peki neden?'' dedim ve şaşırmış halde kaldım. Neden ayrı kaldıklarını merak etmiştim.
''Senden ayrılınca bizde tartıştık kendi aramızda. Ve sonuç buradayız. Gitmek istemiyorum Melis. Onunla tek orada kalmak istemiyorum. Sağ olsun Kayra beni eve davet etti ve bir süre onunla kalacağım.''
''Anladım canım. Bende de kalabilirsin. Dün söylediğim şeyler için üzgünüm ama hala size kızgın ve kırgınım. Neyse bunu sonra konuşuruz. Kaan'ı arayın da gelsin buraya.''
''Ben aramam.'' dedi Yağmur.
''Tamam, ben ararım.'' dedi Kayra ve Kaan'ı aradı. Biraz bekledi ama açmadı.
''Açmadı.'' dedi Kayra.
''Açsa şaşardım zaten.'' dedi Yağmur.
''O zaman biz gidiyoruz. Hazırlanın da gidelim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURUCUNUN YILDIZLARI
Ciencia FicciónHer şey bir anda normal giderken bir anda onun gelmesiyle her şey değişti. Melis normal hayatına devam ederken bir anda her şeyin değiştiğini anlayacak. Doruk'un karşısına çıkması onun tüm hayatını değiştirecektir. Kendisinin bile bilmediği sırları...