KURUCUNUN YILDIZLARI

13. BÖLÜM: GERÇEKLERE BÜYÜK ADIM

Kapımın tıklatılmasıyla gözlerimi araladım. Çok uykum vardı ve tekrar gözlerimi kapattım. Hala kapım tıklatılıyordu ve ben sinirden deliriyordum.

''Kapıyı tıklatmayı bırakıp içeri girsen mi artık.'' dedim öfkeli bir biçimde ama hala tıklatıyordu her kimse.

''Kimsen çok fena yapacağım seni.'' diyerek sinirli bir şekilde yatağımdan kalktım ve kapıyı açmamla birlikte yüzüme pasta yedim.

''Mutlu yıllar.'' diye bağırıp kaçtılar Kaan ve Yağmur.

''Siz... Siz bittiniz.'' dedim koşarak merdivenlerden inerek ve indiğimde karşımda Doruk'u gördüm. O da benim gibi mağdurdu.

''Seni de mi...'' dedi.

''Maalesef. Her yıl yapıyorlar bana bunu.''

''Öyle mi bu bana ilk oldu ya.''

''Şanslıymışsın.'' dedim ve onları bulmak için evde dört dönüp durdum.

''Kaan ve Yağmur, hemen çıkın yoksa sizi...'' dedim ve durdum. Doruk yanıma geldi ve yüzümde ki pastayı havlu yardımıyla sildi.

''Sağ ol.'' Dedim.

''Böyle daha iyi oldu. Ne düşünüyorsun?''

''Hangi konu hakkında?''

''Tabi ki bu olanlar Melis. Onlara bunu ödetmeliyiz. Ben buldum. Bizde aynısını yapabiliriz ya da onları bahçede ıslatabiliriz.'' dedi gülümseyerek. Aynen bu olabilirdi.

''Aynen bahçede de mi onlar? Gidelim.'' Dedim ve kolumdan tuttu.

''Ne oldu?''

''Anlaşmayı imzalamadık.'' dedi ve sağ elimi kaldırıp işaret parmağımı yüzüne götürdü ve biraz pasta bulaştırdı. Sonra aynısını da benim yüzüme yaptı ve işaret parmaklarımız pastayla mühürledi.

''Çok komik ve tuhafsın Doruk.'' dedim onun yüzüne gülümseyerek.

''Yani öyleyim. Hadi kaçırmayalım.'' dedi ve gülerek sessiz bir şekilde bahçeye çıktık. Elimle hortumun olduğu yeri gösterdim ve suyu açtım. İkisi kenarda konuşuyorlardı gülerek. Siz göreceksiniz.

''Doruk hazır mısın?'' dedim sessiz bir şekilde masaların arkasına gizlenerek.

''Hazırım.'' dedi ve ikimiz birbirimize bakıp gülümsedik. Sonra suyu son ayara açtım ve üzerlerine su tuttuk. Bir anda ikisi de bağırmaya başladılar ve dorukla ikimiz kahkaha atıyorduk.

''İşte böyle ikizler, bizimle uğraşırsanız eğer olacaklar bunlar.'' dedim kahkaha atarken.

''Aynen katılıyorum Melis'e.'' Dedi ve bana baktı.

''Doruk seni var ya...'' dedi Kaan. Sonra doruk üzerine suyu tuttu ve kaçtı. Aynısını ben de Yağmur'a yaptım.

''Melis yeter ama ya donduk.''

''Yaz mevsimin de mi dondun Yağmur? İyice saçmaladın şuan.'' dedim gülerek. Sonra ikizler üzerimize gelince Dorukla ikimiz kaçtık. Sonra büyük bir hata yaptık kaçarak. Hortumları ikizler aldı ve üzerimize doğru tuttular. Şimdi biz ıslanıyorduk.

''İşte böyle ıslanırsınız sevgili dostlarım.'' dedi Kaan gülerek.

''Çok yakıştınız suyun altında.'' dedi Yağmur ve birbirimize baktık. Suyun altında gözlerimle zor görüyordum onu. Ama öyle bir bakışı var ki etkilenmemek elde değildi. Zaten o bakışı hangi kelimeler anlatabilir ki? Suyun altında kalmıştık ve hala ıslanıyorduk. Aslında bu durum hoşumuza gitmişti. Sonra ikimizde kahkaha attık.