Acı içinde sürüklenerek Melis'e ulaşmaya çalışıyordum ama Mert bana çok sert vurduğu için yerden kalkamadım. Gözlerimin önünde onu alıp gidiyorlardı. Tüm gücümle ayağa kalktım ve adımlarımı Melis'e doğru attım. Az kalmıştı. Arkalarındaydım ama onu arabaya koydular ve Mert ve Teo da arabaya bindiler. Kahretsin gidiyorlar. Onu götürüyorlar.
''Melis, uyan. Duy sesimi Melis.'' diye bağırdım ama nafileydi. Son anda yetişmiştim ve arabaya binip kaçmışlardı. Melis'i götürdüler ve ben hiçbir şey yapamadım. Pes etmek yok Doruk. Onu kurtaracaksın. Kaanlara doğru büyük bir güçlükle adımımı attım. Eve yaklaştığımda kalabalığın arasında ikisini bulmalıydım. Çok kalabalıktı ve onları göremiyordum. En mantıklısı Dj'nin yanına gidip müzüiği durdurmak oldu. Müzik durdu ve ikisi geldi. Beni o halde görünce şaşırdılar.
''Ne oldu Doruk?'' dedi Kaan.
''Melis nerede?'' dedi Yağmur.
''Götürdüler ve ben hiçbir şey yapamadım.'' dedim gözlerim dolarak ve sinirle sildim gözyaşlarımı ve güçlü kalmalıydım.
''Kim götürdü? Delireceğim ya.'' dedi Yağmur.
''Kim olabilir? Ay takımı.'' dedim ve ayakta güçlükle duruyordum ve bir anda yere yığıldım.
''Hemen gitmeliyiz.'' dedi Kaan.
''Aynen hem de hemen.'' dedi Yağmur.
''Tamam, ben arabayı çıkarıyorum. Yağmur sen de Doruk'u al kapıya yaklaşın. Parti bitti arkadaşlar. Dağılabilirsiniz.'' dedi Kaan ve herkes oflayarak konuştular ve teker teker gittiler.
''Gel Doruk tutun bana.'' dedi Yağmur ve ona tutundum. Aklım Melis deydi. Kendimin şu halde olması umurumda bile değildi. Umarım ona kötü bir şey yapmazlar. Düşündükçe deliriyordum.
''Nerde kaldın Kaan?'' diye bağırdım.
''Geliyor Doruk gel.'' dedi ve arabanın oraya doğru adım attık ve Kaan arabayı durdurunca bindik. Kaan gaza bastı ve Melis'i götürdükleri yola doğru sürdük.
''Sür Kaan ben arabayı görünce dur derim sana.'' dedim ve etrafı izlemeye başladım.
''Modeli ne?'' dedi Kaan.
''Siyah Range Rover.''
''Tamam, bende bakıyorum. Yağmur sende bak.''
''Bakıyorum tabi ki de. Gözlerim her yer de o arabaya odaklanmış durumda.'' dedi Yağmur ve tekrar yolları izledik. Yaklaşık beş dakika kaybettik ama fazla uzaklaşabileceklerini sanmıyorum. Onu kendi ellerimle öldürecektim. Hem Melis'e yaptıkları için hem de bize bunları yaptıkları için.
Yol boyunca sadece Melis'i düşündüm. Ne yapıyordu acaba? İyi miydi? Ona zarar vermişler miydi? Bu tarz şeyler düşünmek beni gerçekten canımı acıtıyordu.
''Kaan daha hızlı sür lütfen. Bir şey yaparsalar ona dayanamam.'' dedim ve zor nefes almaya başladım.
''Sürüyorum Doruk. Bulacağız.'' dedi dikiz aynasından bana bakarken. Sonra Yağmur gözleri dolmuş bir halde bana baktı.
''Doruk korkuyorum. Ya bir şey yaptıysalar?'' dedi Yağmur ve bunu düşünmek bile canımdan can götürüyordu.
''Onu kurtaracağız. Sil gözyaşlarını ve güçlü ol'' dedim ve dediğimi yaptı. Sonra üçümüz de yollarda o arabaya baktık ama tek bir iz bile yoktu. Nerede olabilirlerdi ki? Aklıma Kayra gelmişti. Evet, o bulabilirdi. Cebimden telefonumu çıkardım ve Kayrayı aradım.
''Kayrayı arıyorum. Belki bir şey bulabilir.'' dedim ve telefonu açtı.
''Kayra.''
''Kayra burada değil. Ben yardımcı olacağım.'' dedi ve şaşkın bir halde kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURUCUNUN YILDIZLARI
Ficção CientíficaHer şey bir anda normal giderken bir anda onun gelmesiyle her şey değişti. Melis normal hayatına devam ederken bir anda her şeyin değiştiğini anlayacak. Doruk'un karşısına çıkması onun tüm hayatını değiştirecektir. Kendisinin bile bilmediği sırları...