20. BÖLÜM: MASKELİ ADAMLAR

10 4 0
                                    

Gözlerim hafif aralanmıştı. Belli aralıklarla gözümü açmaya çalıştım. Zor da olsa bunu başarmıştım. Gözlerimi açtığımda hepimizin makineye bağlı olduğunu gördüm. Büyük bir odadaydık. Doruk, Jasper, Uzay, Yağmur, Teo ve Mia yatıyorduk. Arel ve Yaşam nerdeydi? Ve ışık saçan kız Lena? Bu sorunun cevabını öğrenmek pek istemiyordum. Eğer düşündüğüm şeyse buna dayanabileceğimi sanmıyordum. Sonra Uzay ve Doruk uyandı.

''Nerdeyiz?'' dedi Uzay.

''Bilmiyorum ama emin ellerde olmadığımız kesin.'' dedi Doruk.

''Bende öyle düşünüyorum Doruk. Bu işte bir şey vardı. İyi misiniz?'' dedim ve etrafı incelemeye devam ettim.

''Pek sayılmaz. Yaram acıyor biraz.'' dedi Uzay.

''Ben iyiyim. Asıl sen nasılsın Melis? Yaran acıyor mu?'' dedi Doruk.

Aslında hep yara içindeydim ve bu yüzden bu yara hiçbir şeydi. Tabi Doruk üzülmesin diye iyi olduğumu söyleyecektim.

''Evet iyiyim. Çok acımıyor.'' dedim ve o güzel yüzüne baktım.

Sonra Teo ve Mia uyandı. Onlarda benim gibi bizi görünce şaşırdılar ve etrafa bakındılar. Teo yataktan kalkmak istedi ama kalkamadı.

''Siz ne yaptınız? Çıkarın hemen beni buradan.'' dedi Teo ve bağırmaya başladı. Boşuna çırpınıyordu. Çok iyi bağlamışlardı bizi ve çıkamazdık.

''Sakin ol Teo. Boşuna uğraşma çıkamayacaksın.'' dedi Uzay.

''Siz öyle sanın.'' dedi ve tekrar bağırmaya başladı. Kameraya doğru el sallayıp bağırmaya devam etti. Sonra Jasper ve Yağmur uyandı. Şaşırarak etrafa bakındılar ve ben en çok Yağmur'a baktım. Teoyu görünce yaşadıkları tekrar geldi aklına ve o da bağırmaya ve yataktan kurtulmaya çalıştı ama başarılı olamamıştı.

''Seni öldüreceğim Teo. Şuradan kurtulayım seni yaşatmayacağım.'' dedi Yağmur.

''Bekliyorum tatlım bolca vaktimiz var nasıl olsa.'' dedi Teo.

''Sıraya girsen iyi edersin Yağmur. Önce ben onu geberteceğim.'' dedi Doruk. Müdahale etmem gerektiğini düşündüm ama Jasper konuştu ve dikkatimizi ona verdik.

''Hepiniz susun. Baksanıza hepimiz buradayız. Bizi kaçıranlar kim ve bizi buraya bağlayanlar kim onu bile bilmiyoruz. İş birliği yapalım da kurtulalım şuradan. Elim kolum bağlı oturmayı sevmem.'' dedi Jasper.

''Aynen Jasper'a katılıyorum.'' dedi Uzay.

''Onlarla iş birliği yapmam.'' dedi Doruk.

''Bende yapmam.'' dedim.

''Ben hiç yapmam. Onlar burada ölsün. Umurumda bile olmaz bunlar.'' dedi Yağmur.

''Çok yanlış düşünüyorsunuz çocuklar. Tamam çok şey yaşandı ve acılarımız yeterince fazla ama onları bırakamayız.'' dedi Jasper.

''Neden Jasper? Bu şerefsizler benim ailemi öldürdü. Onları neden kurtarayım ki?'' dedim ve gözlerim yüzlerinde dolaştı.

''Çünkü her insan ikinci bir şansı hak eder Melis. En kötüleri bile.'' dedi Jasper ve sinirlenmeye başladım. Tabi benden önce Yağmur sinirlenip konuşmaya başladı.

''Sen ne saçmalıyorsun? İyi birisi olduğunu düşünmüştüm ama yanılmışım. Acaba senin de aileni ve sevdiklerini öldürseler bunları söyleyebilir miydin?'' dedi Yağmur.

''Jasper Yağmur haklı. Nasıl böyle bir şey düşünüyorsunuz?'' dedim.

''Empati yapın. Onların biz olduğumuzu ve bizim de onlar olduğumuzu düşünün. Onların yerinde yatıyoruz her birimiz ve öyle düşünün. Onlar gitti ve biz orada kaldık. O zaman ne hissederdiniz.'' dedi Jasper ve bu şekilde düşünmemiştim. Ama bunun bir olur yolu yoktu ki. Böyle bir şeyi kabul edemezdim. Tamam, herkes belki ikinci şansı hak eder ama bu ikisi hak edemezdi. Buna izin vermezdim.

''Jasper saçmalamayı kes. Bu söylediklerin doğru olabilir ama bu ikisi için değil.'' dedi Doruk.

''Aynen katılıyorum.'' dedi Yağmur ve özel güçlerini kullanmak istedi ama kullanamadı.

''Neden olmuyor? Neden özel güçlerimi kullanamıyorum?'' dedi Yağmur.

''Bilmiyoruz. Uyandığımda denemiştim ama ben de kullanamadım.'' dedi Mia.

''Sana sormadım.'' dedi Yağmur öfkeli bir şekilde.

''Sakin kızlar, sakin. Gerginlik çıkmasın lütfen.'' dedi Uzay.

''Uzay sus.'' diye bağırdım ve parmağımı dudaklarıma getirip sus işareti yaptım.

''Birileri geliyor. Sessiz olun.'' dedim.

''Özel güçlerimiz olmadan bir hiçiz.'' dedi Teo.

''Sen öyle san.'' dedi Doruk ve hazır bir şekilde biraz yatağında kalktı.

''Ne yapıyorsun Doruk?'' dedim ve onun için endişelenmeye başladım.

''Hazır oldum sadece güzelim. Sorun yok.'' dedi Doruk ve kapı açıldı. İçeri maskeli iki adam girdi. Üzerlerinde siyah tulum vardı. Tanınmaz haldeydiler. Hepimiz içeri giren iki adama bakıyorduk. Sonra sessizliği bozan Doruk ve Teo olmuştu.

''Kimsiniz siz? Bırakın hemen bizi.'' dedi Doruk ve yataktan kurtulmaya çalıştı ama kurtulamadı.

''Bırakın bizi. Ne istiyorsanız size fazlasıyla verebilirim.'' dedi Teo ve bunu teklif etmesi bizi şaşırtmıştı. Aklını kullanarak para karşılığı salacaklar sanki. Bu çocuğu zamanında nasıl sevdim kalbime kızıyorum. Tabi bunun sırası değildi.

''Özel güçlerimizi neden kullanamıyoruz?'' dedi Mia.

''Evet, bunun cevabını duymak istiyorum.'' dedi Yağmur.

''Bize bir cevap vermeyecekler gibi duruyorlar.'' dedi Jasper.

''Hayır, bence verecekler.'' dedi Uzay.

''Arkadaşlarım nerede? Onlara ne yaptınız?'' dedim ve birisi ben tarafa dönüp yanıma gelmeye başladı.

''Ondan uzak durun. Duydunuz mu? Kılına zarar gelirse gebertirim sizi.'' diye bağırdı Doruk. Kimdi bu maskenin altında ki kişiler bilmiyorum ama istedikleri şeyi verecektim. Çünkü yorulmuştum. Ve her şeyin son bulmasını istiyordum. Sonra maskeli adam yanıma gelip oturdu.

''Doruk sakin ol. Korkmuyorum. Lütfen sen de korkma.'' dedim ve Maskeli adam konuşmaya başladı.

''Hepiniz neden burada olduğunuzu merak ediyorsunuz. Biliyorum ve bunu açıklayacağım. Öncelikle üzülerek söylemeliyim ki arkadaşlarınızı kurtarmaya çalıştık ama öldüler.'' dedi ve hepimiz şaşırarak olduğumuz yerde kaldık. Gözlerim doldu ve ağlamamaya çalıştım ama bu çok zordu benim için. Sonra maskeli adam konuşmaya devam etti.

''Diğer önemli konumuz ise neden buradasınız? Burada olmanızın sebebi hepinizin özel güçlerini almaktı ve sizleri eski normal hayatınıza döndürmekti. Belki buna kızanlarınız olacaktır. Ya da sevinenleriniz olacaktır. Ama ister kızın ister kızmayın çocuklar bunu yapmak zorundaydık.'' dedi ve Teo sinirden deliye dönmüştü.

''Siz bana sormadan bunu nasıl yaparsınız? Benim... Benim özel güçlerim vardı... Siz benim elimden aldınız. Çıkarın beni çabuk... Sizi öldüreceğim.'' dedi Teo ve yatağından kurtulmak istedi ama çıkan kanlardan başka bir şey olmadı. Bilekleri kanıyordu.

''Teo sakin ol. Bileklerin kanıyor.'' dedi Mia.

''Benden sakin olmamı bekleme.'' dedi Teo ve çırpınmaya devam etti. Biz ise şaşkınlıkla maskeli adamı dinledik ve biz onun gibi düşünmedik. Gayet memnunduk kurtulduğumuz için. Sonunda istediğim şey olmuştu. Biraz rahatlamıştım.

''Teo, her şey güç değildir. Kendini hatırla ve kendinizi hatırlayın. Bunlar olmadan önce neyseniz şimdi de osunuz. Güçleriniz varken de kendinizdiniz ve şimdi de kendinizsiniz. Güçler gelip geçicidir ama sizler her zaman varsınız. Bunu unutmayın.'' dedi Maskeli adam ve elimi tuttu. Elimi tuttuğu için çok şaşırmıştım. Bunu Doruk görünce çok sinirlendi.

''Bırak kızı. Dokunma ona.'' dedi Doruk ve bağırmaya devam etti.

''Neden elimi tuttunuz? Bırakın ellerimi. Maskenizi çıkarın. Kimsiniz?'' dedim ve maskeli adamlar maskeyi çıkardılar ve ben korkarak ve büyük bir şaşkınlıkla irkildim. Hayır olamazdı. Herkes şaşkındı ama en çok Doruk ve ben şaşkındım. Sanırım hayal görüyordum. Bunun başka açıklaması olamazdı. Onlar olamazdı. İçimde garip duygular vardı. Ama bu şuan olamazdı... Bu... Bu imkansızdı.

KURUCUNUN YILDIZLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin