KURUCUNUN YILDIZLARI

13. BÖLÜM: SÜRPRİZ

Odama girdim ve yatağımın üzerinde duran bir paket vardı. Görünce çok şaşırmıştım. Üzerinde de bir not yazılıydı. Elime alıp okumaya başladım.

''Yanımda ki en güzel Yıldızıma...

Sen bunu giydiğinde gökyüzü seni fark edecek. Ve yıldızlar seni kıskanacak. Çünkü sen bunu giydiğinde gökyüzünde ki tüm yıldızlardan daha güzel olacaksın. Ve gökyüzü seninle parlayacak. Seni çok seven Gökyüzün...''

Bu güzel notu okurken gözlerim dolmuştu. Şuan çok farklı hissediyordum. Şu an cidden her şeyi unuttum ve sadece şu elimde ki nota bakıp gülümsüyordum. Kendime geldim ve paketi açtım. Karşıma siyah bir kutu çıktı ve üzerinde bir yıldız vardı. Kapağını açtım ve içinde ki siyah elbiseyi gördüm. Elimi elbiseye doğru götürüp elbiseyi aldım ve kutudan çıkardım. İnanamıyordum çok güzeldi. Mini, sade, ip askılı salaş bir elbiseydi. Arkasında sırt dekoltesi vardı ama çok güzeldi. Sebebi ise sırtında ki iplerin arasında küçük yıldızlar vardı. Ve bu elbiseye çok güzel bir detay vermişti. Hayranlıkla yıldızlara baktım. Sonra üzerimdekileri çıkardım ve elbiseyi giydim. Aynanın karşısına geçtim ve çok güzel olmuştum. Saçlarımı saldım ve böyle daha güzeldi. Sonra aklıma telefonum geldi ve komedinin yanına gittim ve telefonumu aldım ama kapalıydı. Tabi çünkü hiç açmadım ki. Açma yerine bastım ve telefonun açılmasını bekledim. Açıldıktan sonra bir sürü arama ve mesajlar gördüm. Üstünden sildim ve kameraya girdim. Aynanın karşısına geçtim ve fotoğrafımı çektim. Sonra aklıma geldi ki biraz makyaj yapmalıydım. Çantamın yanına gittim ve makyaj çantamı aynanın önünde ki masaya koydum. Açtım ve rimeli ve kırmızı mat rujumu aldım. Bu ikisi yeterdi. Masaya koydum ve önce rimeli sürdüm. Sonra rujumu sürdüm. Saçlarımı hafif dalgalandırdım elimle ve saçlarımı sola attım. Böyle daha güzeldi. Hazırdım. Etrafı toparladım ve Doruk'un beni çağırmasını bekledim. Her geçen dakika beni meraktan deli ediyordu. Sürpriz neydi çok merak ediyordum. Birkaç dakika geçti ve kapı açıldı. Doruk içeri girdi ve bende ayağa kalktım. Onu siyah kumaş pantolonla ve üzerine giymiş olduğu beyaz gömlekle görünce o an büyülendim. Ve ona bir kez daha aşık olmuştum. İkimizde birbirimize hayranlıkla bakıyorduk.

''Teşekkür ederim bu güzel hediyen için.'' dedim ve Doruk'a baktım. Ama Doruk hala bana bakıyordu.

''Doruk iyi misin?''

''Evet, iyiyim. Şey... Ben seni görünce sana tutuldum. Yani sana tutulup kaldım. O kadar güzelsin ki sana bakmaya doyamıyorum.''

''Çok tatlısın Doruk. E... Sürpriz neymiş bakalım?''

''A... Evet sürpriz. Geçelim odama. Bakalım sevecek misin?'' dedi ve elimden tuttu. Odamdan çıktık ve Doruk'un odasına girdik. Etraf karanlıktı.

''Gözlerini kapat ve ben aç diyene kadar açma.''

''Tamam.'' dedim ve gözlerimi kapattım. Heyecanım artıyordu.

''Açabilirsin.'' dedi ve gözlerimi açtım.

Etraf karanlıktı ama yıldızları görebiliyordum. Her yerdeydiler. Duvarda ve tavanda yıldızlar vardı. Ve hepsi odayı çok güzel aydınlatıyordu. Rengârenk toplu ışıklar vardı. Onlarda odaya ayrı bir hava katıyordu.

''Doruk burası çok güzel olmuş. Bayıldım. Çok teşekkür ederim sana.''

''Henüz her şey bitmiş değil. Hadi gel benimle.'' dedi Ve elimden tuttu. Sonra balkona çıktık. Orada teleskop vardı. Teleskopu görünce çıldırdım.

''Oha teleskop mu? Doruk şuan çıldırıyorum. Yıldızları göreceğim.'' dedim ve ona koşarak sarıldım.

''Yıldızları görmek ister misin?'' dedi ve gözlerine hayranlıkla baktım.