Yüksek ses yüzünden giderek artan baş ağrısına engel olamıyordu. Arkadaşının ısrarı yüzünden buraya gelmişti. Lakin geldiğine pişman olmuştu. Parmaklarıyla alnına hafifçe masaj yaptı. Bu ortam hiç ona uygun değildi. Üstelik bir de alışık olmamasına rağmen içmişti. Midesi alt üst olmuştu. Temkinli hareketlerle ayağa kalktı. "Nereye?" Diye soran arkadaşına cevap verecek hali dahi yoktu. Ortalıkta profesyonelce dans eden kızların arasından dikkatle geçti. Eğer biri ona çarparsa asla ayakta kalamazdı. Dar koridora girdiğinde biraz olsun rahatladı. Bir eliyle duvara tutunurken, diğeriyle alnını ovalıyordu. Aniden omuzunu delip geçen kişiyle çığlık attı. Dengesini kaybederken düşmek üzereydi. Yerle bütün olacakken beline dolanan kolla gözlerini kapadı. Seri bir biçimde sırtı duvara değerken gözlerini açamadı. Elleri kaslı kolları tutunuyordu lakin onun dışında burnuna gelen kokuyla tebessüm etti. Alıştığı bildiği bir kokuydu bu.. Sarhoşluğuna verdi. Zihni ona oyun oynuyordu. Yavaşça gözlerini açtığında ise gülüşü dondu. Hayal olma ihtimali o kadar yüksekti ki.. Elleri ondan bağımsız adamın yüzüne gitti. Hafif uzamış olan sakallarını okşadı. "Sen osun.." Genç adam kulağına gelen kadifemsi ses ile kaşlarını havalandırdı. Az önce sarhoşluğu sayesinde yeri boylayacak olan güzel kız belli ki onu birine benzetiyordu. Parmak uçlarını kızın yüzüne gelen kızıl kahve saçlarına uzattı. Genç kız yeniden gözlerini kapatınca dudakları kıvrıldı. Aheste bir biçimde dudaklarını kulağına yaklaştırdı. "Burada düşme güzel kız. Yoksa uyandığında pek hoş şeyler hatırlamazsın." Ares Kıvanç & İnci Güneş
40 parts