\\+18 Lütfen hikayeyi uyarıyı dikkate alarak okuyun// Tanıtım: Kaybolmak istedim, yok olmak. O adamın tenime elleri her dokunduğunda hissettiğim şey tam da buydu. Bedenimden iğreniyordum. Kendimden ve bu karnımda her geçen gün büyümeye başlayan şeyden nefret ediyordum. Ağlamak bir çözüm değildi; artık kaybetmiştim bu savaşı, tek sağ kalan ailem ve teselliğim olan o adam tarafından ihanete uğradığım zaman. Müebbet mahkûmları gibi ölümümü bekliyordum: yavaş yavaş; acı çeke çeke... İnfaz reddedilmişti. O kadar kolay paçayı yırtmamı istemiyordu, ne tanrı ne de beni sevenler. Gökyüzünü özlemiştim. Yağmuru tenimde hissetmeyi, toprağın kokusunu, kalabalık insan guruplarının kaldırımlarda bir nehir gibi akmasını; gecenin rengini, yıldızların parlaklığını ve benim hayatıma hiç doğmayacak olan güneşi... Kısacası özgürlüğün ruhuma yarattığı afrodizyak etkisine hasrettim. Her şeyi geriye bırakınca tek bir sonuç çıkıyordu ortaya öyle ya da böyle ben asla serbest bırakılmayacak bir TUTSAK'tım