38

2.5K 206 16
                                    

Chaeyoung ve Jimin yeniden beraberlerdi. Jimin onu incitmemek için elinden geleni yapıyordu.

O günden sonra Taehyung'la sürekli karşılaşmak zorunda kalıyordum. İstemediğim bir şey değildi ama yine de bana iyi gelmiyordu. Kendimi değişik duyguların içinde buluyordum. İleride evlenecekti bu yüzden bu duygular anlamsızdı.

Son hastamla da ilgilendikten sonra onun gitmesini bekledim. Çok merak ediyordum Taehyung'un kiminle olduğunu. Aklımdan bir türlü çıkaramıyordum. Hastam çıktıktan sonra arkamı dönmüş giderken adımı duymamla durdum.

"Jennie!" arkamı döndüğümde yüzünü asla unutamayacağım lisede bile 'tanrıça' diye çağırdığımız Bae Joohyun.

"Uzun zaman oldu Joohyun. Hayırdır hangi rüzgar attı seni?"

"Seni görmemi gerektirecek olaylar oldu da." utanıp yüzünü yere eğmişti.

"İstersen gel odamda konuşalım." beraber odama gittik. O otururken bende kapıyı kapatıp masama geçtim. "Anlat bakalım."

Anlatmaya nereden başlayacağını düşünüyor olmalıydı. Elleriyle oynarken bir yandan da odayı inceliyordu. Sonunda göz göze geldiğimizde gülümsedi.

"Arkadaşım çok kötü bir hata yapacak. Onu asla sevmeyecek biriyle evlenecek."

"R bundan banane?"

"Biraz beklesen anlayacaksın." deyip elini saçlarına geçirdi. Davam etmesi için elimle komut verdim.

"Evleneceği kişinin ailesi baskı yaptığından evlenecek ama adam zerre sevmiyor. Hatta bugünlerde yüzüğünü bile takmıyor."

"Kim bu?"

"Taehyung."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Joohyun'un saçma isteğini yerine getirip getirmeme konusunda ikilemde kalmıştım. Benden Taehyung'un yanına gidip yüzüğü atmasını nasıl isteyebilirdim? Hem neden bana gelmişti ki?

"Kookie yardımına ihtiyacım var." kolunu omzuma attı. Yüzümün hali nasılsa, çocuğun yüzündeki gülümsemeyi anında dondurmuştum.

"Bana Taehyung'un numarasını vermelisin."

Yüzüme 'ciddi misin?' dercesine baktı. Bende kendime zaten bu soruyu soruyordum. Telefonunu çıkarıp bana numarayı mesaj attı.

"Neden istediğini sormaya o kadar korkuyorum ki! Umarım eski meseleler değildir. Neyse ben Lalisa'mın yanına, mutfağa gideyim. Yoksa büyük azar yiyeceğim." deyip koşar asımlarla yanımdan gitti.

Şimdi ne yapacaktım? Joohyun kendinin ve arkadaşını o kadar acındırmıştı ki yapasım geliyordu. Bir anda gelen dürtüyle numaraya basıp aradım.

"Taehyung!" sesim aşırı soğuk ve ciddi çıkmıştı.

"Jennie. Bir sorun mu var?" salaktı. Bir sorun olmasa niye kendisini arayayım.

"Var ve telefonda konuşulacak bir şey değil. Yarın öğlen bizim kliniğin oralardaki bir kafede buluşmamız lazım."

"Tamam." Başka bir şey söylemeden telefonu yüzüne kapattım.

Şimdiyse oturup yarın söyleyeceğim şeyleri nasıl söyleyeceğime dair düşünmem lazımdı. Yoksa yarın kekeleyerek konuşurdum karşısında.

"Güzelim ne oldu sana böyle? Sıratının haline bak. Kim kızdırdı seni söyle ağzını burnunu kırayım?"

Ne zaman kendime ciddi bir ortam oluştursam karşımda Chaeyoung oluyordu. Yine gelip ciddi ortamımı bozmuş ve beni güldürmeyi başarmıştı.

"Bu arada bugün kliniğe gelen Joohyun muydu? Çok benzettim de."

"Evet, öyle gelmiş. Fiyatları falan sordu. Annesinin dişlerini yaptıracakmış da belki indirim olur diye tanıdık yere gelmiş."

Harika yalanlar söylüyordum.

"Yapsaydın bari. Ayağı alışırdı."

"Kimin ayağı alışırdı?" bir Jisoo'muz eksikti.

Ona yalan söylersem anlardı. Resmen ruhumuzu görüyordu kız.

"Hani şu lisede Joohyun vardı ya o gelmişti bugün. Jennie'den fiyat falan istemiş."

Sağ ol Chae. Sen böyle bir yalana inanırsın da Jisoo inanır mı acaba?

"Kızın adını söylemenle resmen geçmişe yolculuk yapıp geldim. İyi madem gelsin."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Finale aşırı az kaldı okuyucu kankilerim. Üzülmüyor değilim.

Savage But Pretty || TaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin