Aniden aldığım kararla Taehyung'un evine gidiyordum. Çok pişmandım. Eğer benim yüzümden kötü bir şey yaşamamışsa kendimi asla affetmeyecektim.Sonunda kapılarının önüne geldiğim zili çalıp çalmamak arasında kaldım. Ya tersleyip kovarsa beni? İşte o zaman bir daha kendime gelemezdim. Ama bunun tam tersi de olabilirdi. Dayanamayıp zile bastım.
"Hoşgeldin unnie." Hyejin kocaman bir gülümsemeyle açtı kapıyı. "İçeri gelsene."
Ben bu sözleri Taehyung'un ağzından duymayı isterdim ama şu anlık Hyejin'le idare edebilirdim.
"Hoşbuldum." Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. "Abin yok mu?"
"Odasında. Çağırmamı ister misin?" çok mutlu görünüyordu.
"Ben gitsem odasına? Ona önemli bir şeyler söylemem gerek de." dedim saçlarımla oynarken.
Başını olumlu anlamda salladı. Bende zaman kaybetmeden kapısının önüne gidip kapıyı tıklattım.
"Gel!"
İçeri girdiğimde aşırı gerilmiştim. Öyleki ellerim titremeye başlamıştı. Göz göze geldiğimizde şaşırmıştı. Kapıyı kapattım. Ve ona baktığımda hala hiçbir şey söylemeden bana bakıyordu.
"Neden geldin?" o kadar bekledikten sonra dediği şeyin bu olmasına üzülmüştüm. Ama en azından konuşmayı o başlatmıştı.
"Konuşmamız gerek." hala ayakta kapının önünde bekliyordum.
Çalışma masasının sandalyesini alıp yatağının önüne koydu. Kendisi yatağa oturdu. "Buraya oturabilirsin."
Yavaşça sandalyeyi biraz geriye çekip oturdum. Konuya nasıl başlayacaktım bilmiyordum. En iyisi bahaneleri vs. geriye bırakıp en son söylenecek şeyi söylemekti.
"Özür dilerim Taehyung. Sana yaptıklarım için." şimdiden gözlerim dolmaya başlamıştı.
Böyle giderse buradan hıçkıra hıçkıra ağlayarak kaçacaktım.
"Bana ne yaptın?" yüzüne baktığımda dümdüz bir ifade vardı. Bu çocuk kesinlikle oyuncu olmalı.
"Biliyorsun işte. Söylemeye bile utanıyorum." dedim ellerimle oynarken.
"Madem utanacaktın niye böyle yaptın? Hem kendini hem beni niye üzdün?"
Cevap çok basit salağım çünkü. Sana karşı olan duygularımı kendime yediremediğim için.
"Boşver o kısmı. Affettin mi?"
"Bilmem ki." ayağa kalktı. "Belki bana sarılırsan affedebilirim."
Hiç düşünmeden kalkıp kollarının arasına girdim. Başımı göğsüne yaslayıp ağlamaya başladım. Bu kadar kolay olacağını bilseydim daha önceden özür dilerdim.
"Beni hala seviyor musun?" dedim kısık sesle.
"Eskisinden çok." dedi ve saçlarımın arasına minik bir öpücük kondurdu. "Neden sordun?"
"Bende seni seviyorum Kim Taehyung."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Taehyung acıktığınızda için yemek almaya gitmişti. Bende o gelmeden tipimi düzeltmek için banyoya gitmiştim. Ayna baktığımda almaktan gözlerim kıpkırmızı olmuş ve şişmişti. Soğuk suyu açıp hızlıca yüzümü yıkadım. Yüzümü kuramayıp dağılmış saçlarımı ellerimle düzeltmeye çalıştım.
"Unnie." Hyejin kapıyı tıklattı. "İyi misin?"
Kapıyı açtım. "İyiyim. Hemde hiç olmadığım kadar. Ama bir tarak ve toka olsaydı daha iyi olurdum."
"İstediğin bunlar olsun be. Gel seni odama götüreyim." elimden tutup beni odasına sürükledi.
Odaya girdiğimizde makyaj masasını gösterdi. "İstediğin eşyayı istediğin şekilde kullanabilirsin. Kapı çalıyor ben bir bakıp geleyim."
O gidince malzemelere baktığımda gözüm büyüdü. Bu yaştaki bir kızın bu kadar makyaj malzemesi olması tuhaf gelmişti. O kadar makyaj da yapmıyordu.
"Takıntılıyım unnie. Beş dakikadır öylece makyaj malzemelerine bakıyorsun farkındaysan. Sorsan söylerdim." deyip güldü.
"Abim gelmiş bir sürü yiyecek almış. Uzun zamandır bu kadar iştahlı görmemiştim. Hızlıca işini hallet gel yoksa yiyecek bir şey kalmaz."
Dediği gibi hızlıca saçlarımı tarayıp tepeden topladım. Gözlerimin altına da kapatıcı sürdüm. Az yüzüme canlılık gelsin istediğim içinde yanaklarıma biraz allık ve dudaklarıma da çilekli dudak kremi sürdüm. Makyaj hastalıktı. Ne yaparsan yap daha fazlasını yapmak istiyordum. Kendimi daha fazla kaptırmayıp masadan kalktım ve mutfağa gittim.
"Yanıma otursana güzelim." Taehyung'la bundan Sonra böyle olacağımız için bozuntuya vermedim ve yanına oturdum.
"Güzelim? Siz arkadaş değil miydiniz?" Hyejin'i tamamen unutmuşum. Gülümseyerek ona baktım.
"Değiliz." dedi Taehyung. "Alışsan iyi edersin." deyip göz kırptı.
"Yani artık sen benim tam anlamıyla mı ablam oldun?"
"Evet." koşarak yanına geldi ve sımsıkı bir şekilde sarıldı. "Teşekkür ederim unnie."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Sonunda" dediğinizi duyar gibiyim. Kıyamadım ve birleştirdim yavrularımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savage But Pretty || Taennie
FanfictionBay Kwon verdiği cezayla Jennie'nin hayatını baştan sona değiştirmişti. (Not: Düzyazı, Instagram ve Texting karışık bir şekilde yazılmıştır.).