Taehyung'un mesajıyla alelacele hazırlanmış aşağı inmiştim. Onu görecek olmak bile beni mutlu ediyordu.
Karşıdan geldiğini görünce gülümsedim. Ama onun yüzünde anlam veremediğim bir ifade vardı.
"Açıklama yapacak mısın?" dedi sinirli bir şekilde. Yüzüm düşmüştü.
"Ne için?" dediği şeye anlam verememiştim. Ne olmuştu da bu kadar sinirlenmişti ve benden hesap soruyordu?
Cebinden telefonunu çıkardı. Bir yere tıklayıp telefonu bana uzattı. Şaşırmış bir şekilde yüzüne baktım. Fotoğraflara göz attığımda Jongin ve benim resim odasında çekilmiş fotoğraflarım vardı. Ve açı yüzünden hiç de hoş olmayan görüntüler ortaya çıkmıştı. Elimden telefonu alıp başka bir yere girdi.
"Bunu dinlerken emin ol midem bulandı Jennie. Bunca zaman nasıl olur da beni bu şekilde kandırırsın? Hiç mi utanmadın?" gözleri dolmuştu.
Ses kaydını açıp dinletti bana. Jongin'e uygunsuz bir teklif yapıyordum kayıtta. Resmen biri bunları editlemişti.
"Yemin ederim böyle bir şey olmadı. Sadece bir gün arkadaşça takılıp konuşmayı bıraktım. İstersen Jungkook'a sor."
Gözlerimin içine bakıp alayla güldü. "Neden sana inanmam için başkalarından onay almak zorundayım? Sen neden tek başına kendine inandıramıyorsun?"
Delirecektim. Elim ayağım titriyordu ve sinirden ağlıyordum. Tam ona kavuştum derken önüme benim aşamayacağım bir engel çıkmıştı.
"Sende bana güvenmiyorsun. Benim sana böyle bir şey yapmayacağımı bilmeliydin. Ama gelip bana or*spu muamelesi yapıyorsun! Sonra da gelip hesap soruyorsun!"
Hiçbir şey demedi. Yada demek istemedi. Son zamanlarda benden sıkıldığını hissetmem gayet normalmiş. Ben ona her yönden güvenirken, onun gelip bana böyle davranması hiç hoş değildi.
"Böyle bir şeyin olmadığını söylesen bile basıl inanabilirim ki? Sadece gerçekleri senin ağzından duymak istemiştim. Ama sen bana onu bile yapmadın."
"Taehyung pişman olacağın şeyler söyleme. Hem beni ne kadar kırdığının farkında mısın?"
Hiç istemediğim tarzda bir kavganın içerisindeydim. Ve en istemediğim insan kırıyordu beni.
"Sadece sen kırılmıyorsun merak etme." avucunda sıktığı şeyi elime koydu. Ona hediye ettiğim çift bilekliğiydi.
"Taehyung geri al şunu yalvarıyorum." ağlamamı durduramıyordum.
"Söz vermiştik Jennie. Bunları takarken birbirimize söz vermiştik. İleride beraber mutlu olacağıma dair, birbirimizi asla kırmayacağımıza dair... Ama sen uzun bir zaman boyunca unutamayacağım bir yara açtın. Paramparça ettin beni. Mümkünse bundan sonra birbirimizi görmeyelim olur mu?"
Cevap vermemi beklemeden arkasını dönüp yürümeye başladı. Her şey en başına dönmüştü.
En yalnız olduğum zamanda tanıştığım, sonrasındaysa benim dertlerimin dermanı olan adam, şu an arkasında harap olan beni umursamadan gidiyordu ve ben 'dur' bile diyemiyordum.
Benim hayatım hep böyle olacaktı. Geçmişimde yaptığım kötülükler hep karşıma çıkacaktı. Arkamda bıraktığım günahlarım hiç peşimi bırakmayacaktı.
Ben hep o 'kötü kız' olarak kalacaktım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Benden size bir tavsiye: benim kurgularımı okuyorsanız eğer araya sıkıştırdığım ve sizin önemsemediğiniz karakterler genelde sonradan en olmadık yerde çıkar.
Keyifli okumalar efendim🌹❤️

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savage But Pretty || Taennie
FanfictionBay Kwon verdiği cezayla Jennie'nin hayatını baştan sona değiştirmişti. (Not: Düzyazı, Instagram ve Texting karışık bir şekilde yazılmıştır.).