Kapının çalmasıyla irkilmiştik. Yaklaşık yarım saattir Jimin'in gelmesini bekliyorduk ve orada ben ve Taehyung koltukta uyuyakalmıştık.
Chaeyoung'un kapıyı açma sesini duyduğumda Taehyung'u dürttüm. O arada da Jimin yanımıza gelmişti.
"Tekrardan hoşgeldin Jimin." Chaeyoung ona gülümseyip bana döndü. "Mutfakta sana ihtiyacım var Jennie."
Taehyung ve Jimin'e 'uslu durun' bakışlarımdan atıp Chaeyoung'un yanına gittim. Biz uyurken neler neler hazırlamıştı. Beni gördüğümde mutfak kapısını kapattı.
"Jen niye söylemedin onun da geleceğini? Kapıda kıpkırmızı oldum." dedi domatesleri doğrarken.
"Niye kıpkırmızı oldun?" daha yeni anlamıştı pot kırdığını. Gülümsedi.
"Sadece beklemiyordum. Öyle yani."
"Ne güzel geçiştiriyorsun öyle ya." Omuzlarından tutup kendime çevirdim. "Ben her şeyin farkındayım güzelim."
Dediğim şeyle kulaklarına kadar kızarmıştı. Gözlerimin içine baktı. Dopdoluydu gözleri. Ağlamasın diye sarıldım.
"Beni sevmiyor ki." dedi ayrılırken. Bu kızın kendine karşı olan özgüvensizliği bitiriyor beni. Güzelliğinin farkında değil.
"Nereden biliyorsun? Kendisi mi söyledi?"
"Sence şu tipe biri aşık olabilir mi?"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Chaeyoung'la beraber hazırladığımız şeyleri -ki daha çok o hazırladı ama olsun- servis tabaklarına koyup içeri götürdüm.
Jimin ve Taehyung uzattığım tabakları göremeyecek kadar dalmışlardı konuşmaya.
"Taehyung!" sesimi yükselttiğimde bana baktı. Bu bakıştan çok şey çıkarabilirdim.
Elimdekileri onlara uzattım. Chaeyoung geldiğinde oturup yemeye başladık. Hepimiz aşırı derecede acıkmıştık.
"Çok güzel olmuş Chaeyoung. Ellerine sağlık." Jimin'in söylediği şeyle öksürük krizine girmiştim. Çünkü arkadaşınızı sevdiğinin önünde rezil etmekti arkadaşlık.
"Teşekkür ederim Jimin. Afiyet olsun." dedi belime vururken. Öyle sert vuruyordu ki.
Taehyung telefonu çalınca balkona çıktı. Bu çocuğun telefonu çalınca sanki FBI ajanı gibi gizli saklı konuşuyordu. Ve bende o arada meraktan çatlıyordum. Ne olurdu yani yanımda konuşsa?
Konuşması bittiğinde yanımıza geldi. Yine yüzü düşmüştü. Bir şey demeden yanıma oturdu. Kesin çok kötü bir şey olmuştu. Jimin ve Chaeyoung'da endişeli bir şekilde bakıyordu ona.
"Ben kalksam sizin için sıkıntı olur mu?" dedi gülümsemeye çalışarak.
"Bende geliyorum." tabaklarımızı alıp ayağa kalktım. Mutfağa bıraktım.
Taehyung çantalarımızla birlikte kapının önünde bekliyordu. Şaşırmıştım. Normalde şu an gelmemem gerektiği hakkında nutuk çekmesi gerekiyordu.
Chaeyoung ve Jimin'e sarılıp çıktık. Bir yandan Taehyung'a kötü bir şey olmaması için dua ederken diğer yandan onların yakınlaşabileceğine seviniyordum.
"Seni evine bırakayım." dedi. Şu an bunu istemiyordum. Onun yanında olmak istiyordum.
Yalnız kalmamalıydı. Çünkü yalnızken kendine zarar veriyordu. Biliyordum. Ama o bildiğimi bilmiyordu.
"Seninle gelsem olmaz mı?" nereye gittiğini bile bilmiyordum.
Cevap vermesini beklemeden elinden tuttum. Zaten o da bir şey dememişti. Kafamı omzuna koydum. Ve o şekilde yürümeye devam ettik.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savage But Pretty || Taennie
FanficBay Kwon verdiği cezayla Jennie'nin hayatını baştan sona değiştirmişti. (Not: Düzyazı, Instagram ve Texting karışık bir şekilde yazılmıştır.).