Evde çok sıkılıyordum çünkü bir haftadır kimse yoktu. Annem ve babam iş için Amerika'ya gitmişlerdi. Hizmetçileri de ben göndermiştim.
Kimi çağırsam diye düşündüm. Jisoo ailesiyle beraber tatile çıkmıştı. Jungkook Busan'a gitmişti. Lisa ailesinin yanına Tayland'a dönmüştü. Bende şansımı Chaeyoung ve Jimin'den yana kullanıp mesaj attım. Yaklaşık beş-on dakika Sonra geleceklerine dair mesaj aldığımda sevinmiştim. Onlar gelene kadar pizza ve hamburger söylemiştim.
Kapı çaldığında odamı düzenlemeyi bırakıp kapıyı açtım. Sadece Chaeyoung'un geldiğini görünce diğerlerinin dedikodusunu daha iyi yapabileceğinizi düşünüp gülümsedim.
"Hoşgeldin." dedim elindeki poşetleri alırken. "Ben pizza ve hamburger söylemiştim."
"Hem pizza hem hamburger?"
"Jimin'de gelecekti onu doyuramam diye düşünüp pizzanın yanına hamburgerde söyledim."
"Onlar erkek erkeğe buluşacaklarmış." deyip göz devirdi.
"Odama geç istersen. Bende gelen yiyeceklerden bize hazırlayıp geleyim."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yemeklerimizi yedikten sonra Chaeyoung ayağa kalkıp odamı karıştırmaya başlamıştı. Kitaplığın önüne gelince duraksadı.
"Bu kadar test kitabını bitirmiş olamazsın değil mi?"
Güldüm. Onlarla konuşmadığım zamanda sıkılmayayım diye yaptığım tek şey test çözmekti. "Hepsi bitti. Kontrol edebilirsin bir tane bile boşum yok."
"Cidden beş ay ne yaptın?"
"Jungkook ve Jisoo'yla takıldım. Taehyung benden nefret etsin diye uğraştım. Geri kalan vakittede ders çalıştım."
"Neden nefret etmesini istedin?" çok ciddi görünüyordu.
"Benim gibi birini sevsin istemedim çünkü."
"Yalan söylüyorsun Jennie. Senin gibi birini neden sevmesin ki? Çok saçma değil mi? Sana kimsenin beni seçemeyeceğini söylemiştim hatırlıyor musun? İşte o gün bana söylediğin şeyleri aklına getir."
Masamdaki çekmeyeceyi açıp orayı kurcalamaya devam etti. Bu davranışını tebrik etmeliydim. Bir yandan bana kızıp bir yandan etrafı kurcalayabiliyordu.
"Chaeyoung kızıyorsan doğru dürüst kız. Ciddiye alamıyorum seni."
Arkasını döndüğünde elindeki fotoğrafları gösterdi. Taehyung'la çekildiğimiz fotoğrafları.
"Biliyordum. Seninde onu sevdiğini biliyordum. Jimin ve Taehyung bana inanmadılar." sevincinden zıplıyordu.
Söyledikleriyle kendimi kötü hissetmiştim. Böyle bir durumda -ki ben hala kendimi kötü hissederken- bu şekilde davranmazdı.
"Ya Chaeyoung! Moralimi bozmaya mı geldin?!"
Durup düz bir ifadeyle gözlerimin içine baktı. "Ya reddet yada kabul et. Sen ikisinide yapmıyorsun Jennie. Bu ne anlama geliyor biliyor musun?"
"Tamam. Ona beni sevdiğini itiraf ettiği günkü davranışlarım, onunla ve sizinle aramdaki soğukluk Taehyung beni sevdiği için değildi. Benim ona karşı olan hislerimi kabuk edememem yüzündendi. Oldu mu? Mutlu musun?"
Dizlerimi kendime çekip ağlamaya başladım. Bastırmaya çalıştığım duygularımı tekrardan açığa çıkarmıştı Chaeyoung ama farkında değildi.
"Niye bunca zaman hem kendine hemde ona bu kadar acı çektirdin peki? Değdi mi?" yanıma oturup sarıldı.
"Pişman olmak için çok mu geç?" dedim göz yaşlarımı silerken.
"Hiçbir şey için geç değil."
"Ya gerçekten beni sevmeyi bıraktıysa? Ya benden gerçekten nefret ediyorsa?"
"Onu gidip kendin öğreneceksin."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savage But Pretty || Taennie
Fiksi PenggemarBay Kwon verdiği cezayla Jennie'nin hayatını baştan sona değiştirmişti. (Not: Düzyazı, Instagram ve Texting karışık bir şekilde yazılmıştır.).