Bu hafta okul idarecilerinin aldığı karar üzerine sınav haftamızda okul geneli bir deneme sınavı yapılacaktı. Hiçbir acımaları yoktu. Bütün sınıfın morali yerle bir olmuştu. Bizim sınıf böyleyse diğerlerini düşünmek bile istemiyorum.
Ders ingilizceydi. Bir zamanlar şevkle dinlediğim, şimdiyse girmemek için yalvardığım ders. Bay Kwon bana bu cezayı vermeden önce aşıktım ingilizceye. Sürekli İngilizce şarkılar dinler, video izlerdim.
Bay Kwon sınıfa girdiğinde benim dışımdaki herkes ayağa kalktı. Şanslıydım çünkü en arkada oturuyordum. Eliyle oturun komutu verdi bize bakmadan. Canı sıkkın gibi gözüküyordu. Elindeki çantasını masasının üstüne bıraktı. İçindenüç-beş sorunun olduğu kağıt çıkarıp sınıfa dağıttı.
"Arkadaşlar sınavınız normalde daha zor olacaktı bu yüzden bana itiraz etmeyin. Sınavımızın olduğu gün maalesef Seoul'da olamayacağım. Lütfen kusura bakmayın. Sınavınıza başlayabilirsiniz."
Dün gece çok içtiği belliydi çünkü gözlerinin altı fena şişmişti. Yüzü de normalde olduğunda daha da solmuştu. Üzülmüştüm. Normalde her dersin başında espri patlatır, bizi gülmekten öldürürdü. Ama şu an değil espri yapmaya, konuşacak hali yok gibi gözüküyordu.
Süremin geçtiğini farkedince hızlıca kağıdıma yöneldim. Soruları ortaokul çocuğuna sorsanız gülerdi. Bütün sınıf on dakikada sınavı bitirmiştik. Bay Kwon kağıtları toplayıp iyi günler dileyip çıkmıştı. Bir yanda boş zamanımız var diye sevinirken bir yandan da Bay Kwon'a üzülüyorduk.
Yarın fizik sınavımız vardı ve bütün sınıf geriliyorduk. Bazı hocalar önceden yapmış bizi rahatlatmıştı ama gıcık olanlar kendi aralarında birleşip sınav haftası yapmaya karar vermişti.
Okul birincimiz Namjoon'un yanına gittim. En azından anlamadığım birkaç konuyu anlatabilirdi.
"Selam." dedim gülümseyerek. O da gamzelerini çıkararak güldü. Çok şirin bir çocuktu. Ayrıca aşırı zekiydi.
"Selam Jennie. Bir şey mi oldu?" böyle bir soruyu sorması normaldi. Sürekli bana bir şeyler anlaması için yanına gidiyordum.
"İşlenen son iki fizik konusunu bana anlatabilir misin?"
"Olur bende tekrar etmiş olurum. İstersen kütüphaneye gidelim çünkü sınıf baya sesli. Bir şey anlamazsın." dediği şeyle hızlıca sırama gittim. Eşyalarımı alıp kapıda bekleyen Namjoon'un yanına gittim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yaklaşık kırk-kırkbeş dakikanın sonunda konuları bitirmiş hatta soru bile çözmüştük.
Ona baktığımda pencereden dışarı bakıyordu. Neye baktığını merak edip ayağa kalktım. Ağzım açık bir şekilde geri oturdum. Öyle tuhaf bakıyordu ki, gören aşık zannederdi. Yoksa aşık mıydı?
"Nereye bakıyorsun sen?" dedim kolunu dürterken.
Bana baktığında kulaklarına kadar kızarmıştı. Güldüm. Güldüğümü görünce daha da kızardı.
"Tamam bu günlük bu kadar yeter." ayağa kalmaya çalıştığında oturduğu sandalyeyi devirdi. Gözlerini devirip sandalyeyi düzeltti. Eşyalarını toplama çalışırken kalemini yere düşürdü. Eğilip alırken kafasını masaya çarptı.
Demek ki utanınca iyice sakarlaşıyordu. Dayanamayıp omuzlarından tuttum durması için.
"Durur musun? Eğer böyle devam edersen sonu ölümle biter. Bu ne biçim bir sakarlıktır." sandalyeye oturttum. "Sakın kımıldama."
Hem kendi eşyalarımı hemde onunkileri toplayıp elime aldım. "Gidelim mi?" Ayağa kalktığında koluna girdim ve beraber sınıfa gittik.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Öğle arasıydı ve ben ilk defa yalnızdım. Chaeyoung ve Jimin beraber yemek yiyeceklerdi. Bana teklif etmeyince bende gidemedim.
Taehyung'sa bir şeyler geveleyip gitmesi gerektiğini söyleyip gitmişti. Be o da gelmemi teklif etmemişti.
Suratım asık bir şekilde elime telefonumu alıp uzun süredir girmediğim instagrama girdim. Takip isteklerine baktığımda yeni sınıfımdaki herkes istek atmıştı. İstekleri kabul edip geri takip attım. Ana sayfaya girip fotoğraflara bakmaya başladım.
Chaeyoung bizim fotoğrafımızı atmıştı.
Gülümsedim. Çok şirin bir fotoğraftı. Taehyung çekmişti bu fotoğrafı. Chaeyoung'la benim ilk fotoğrafımdı. Beğenip biraz aşağı indim. Jungkook fotoğrafını paylaşmıştı. Dayanamayıp profiline girdim.
Biraz aşağı indiğimde sadece birkaç ay önce çekilmiş olduğumuz fotoğrafı gördüm.
Onu çok özlemiştim. Farkettirmesemde cidden çok kötü olmuştum.
Eskiden kardeşim gibi olan çocuk, şimdi hiçbir şeyimdi. Gözlerim dolmuştu.
Acaba şimdi yanına gitsem beni affeder miydi? Verdiğim bilekliği tekrardan koluma takar mıydı?
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savage But Pretty || Taennie
FanfictionBay Kwon verdiği cezayla Jennie'nin hayatını baştan sona değiştirmişti. (Not: Düzyazı, Instagram ve Texting karışık bir şekilde yazılmıştır.).