Savage But Pretty || Taennie

12

O günden sonra Taehyung'la daha da yakınlaşmıştık. Sürekli ben ve Chaeyoung'la takılıyordu.

Bende bu süreçte duygularımdan emin olmuştum. Bir insanın arkadaşını duyacağı türdendi bu hisler.

"Jennie son iki dakikan kaldı ve hala üç sorun var. Nasıl yetiştireceksin acaba?"

Bugün onunla birlikte okul çıkışında etüt yapıyorduk. Ama bu daha çok Taehyung'un benim başımda bekleyip azarlamasıydı.

"Çözmüyorum ya! Bıktırdın beni! Yeter!" sonunda isyan etmiştim. Kendisi de bunu bekliyormuşçasına gülümsedi.

"Sıkıldıysan seninle biraz gezebiliriz. Ne dersin?"

Dediği şeyle sandalyeden kalkıp boynuna sarıldım. Mis gibi kokuyordu. Parfüm değildi bu bambaşka bir şeydi. Onun kendisine özgü bir kokuydu.

O da kollarını belime sardı. Kollarımı ayırıp yüzüne baktığımda sanki içi huzurla dolmuştu.

"Sen harikasın Taetae." deyip eşyalarımızı topladım. Çantalarımızı omzumuza alıp okuldan çıktık.

Birbirimizle sataşmayla geçen yürüyüşün ardından bir kafeye geldik. Kapıyı açtığımda burnuma mis gibi kurabiye kokuları gelmişti. Acıktığımın farkına o an varmıştım.

Manzarası güzel olan bir masaya oturmuştuk. Manzara kadar kafenin dekorunda çok güzeldi. Vintage eşyalar, eski posterler, antika saatler... Burası çok güzeldi.

Etrafı incelemeyi bırakıp önümdeki menüye baktım. İkimizde karar verince garsonu çağırıp siparişleri verdik.

"Burası çok güzel." dedim sohbeti başlatmak için.

"Aynen. Kafa dinlemek için çok güzel bir yer."

Siparişlerimiz gelmişti. İkimizde meyveli pasta söylemiştik. Taehyung'a cevap vermeden önümdeki pastayı yemeye başladım. Efsaneydi.

Pastamı bitirip ona baktığımda kendi pastasından sadece bir çatal aldığını görünce yediğim her lokma boğazıma dizilmişti.

O günün üstünden sadece bir hafta geçmişti ve ben sanki hiçbir şey olmamış gibi davranmıştım ona.

"Bir sorun mu var?" diyebildim sadece.

Gözlerimin içine baktı. O an kalbimde bir sızı oluştu.

"Şimdi sormasan olur mu?"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~