yirmi bir, just don't call me yours

4.4K 534 174
                                    

- beni gece geç vakitte arayabilirsin,kapında olacağım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- beni gece geç vakitte arayabilirsin,
kapında olacağım

quinn xcii, stacy

Yolculuklarının ilk günü için oldukça heyecanlıydı Jeongguk, sabah yaşanan duygusal vedaların ardından son kez annesine sarılmüş ve Jimin'in uğur getirmesi için verdi tahtaya işlenmiş kurt pençesinin olduğu kolyeyi boynuna asmıştı.

İlk durakları olan kasaba iki gün uzaklıktaydı, oraya vardıklarında ne yapacaklarından tam emin değildi, Taehyung ondan daha fazla hazır gözünüyordu bu seyahat için. Gidişleri yirmi gün, gelişleri ise on gün sürecekti ve tam bir ay boyunca ailesinden ayrı kalacak olması gerçeği yolculuğun ikinci saatinde aklına düştü.

Geniş arazi aracının arka koltuğunu sökerek yüksek bir şişme yatak yerleştirmişlerdi arabaya. Yemek konusunda kasaba ya da köylerde mola verecek olsalar da uyku konusunda kendi arabalarında kalmak istemişlerdi.

Arabayı dolduran Stacy şarkısı dışında iki tarafta sessizdi, Jeongguk bacaklarını torpidoya uzatmış galde arkasına yaslanmış haldeydi ve bakışları bilindik yolları izlemek için cama çevrilmişti. Neden aniden bu kadar durgunlaştığını bulmaya çabalıyordu.

"Sevgilim?"

Taehyung'un seslenmesi ile bakışlarını ona çevirdi, üzerinde bir eşofman altı ve beyaz bir hoodie vardı. Oldukça rahat görünüyordu, bakışları yoldaydı. İkisi de tamamen kontrollü haldeydiler. "Efendim?" Taehyung'un bakışları kısa bir anlığına ona kaydığında iç geçirdi, "İyi misin?" Başını salladı fakat onun görmediğini fark ettiğinde, "İyiyim." dedi, bedenini tamamen ona çevirerek güzel yüzünü izlemeye başladı.

Kendini bildiği anların hepsinde Taehyung bir köşede oturarak yardımcı oyunculuk yapmıştı ama şimdi, hayatında daha büyük bir yere sahipti. Onun sevgisine sahip olduğu için şanslı hissediyordu,. Taehyung hiçbir zaman onu küçük görmemişti ve elinden tutarak kim olduğunu hatırlatmak konusunda elinden geleni yapmıştı, başka birinin aksine.

Onunla vedalaşacak kadar bile aralarında bir ilişki kalmamış olması Jeongguk'u asıl üzen meseleydi. Hayatında büyük bir yere sahip olmuş olan bu çocuk, neden bunları yapmıştı da, bu hale gelmişlerdi? Gözlerini kapatarak düşüncelerini başka bir yöne çekmeyi denedi ama bir şey ona engel oldu, ne olduğunu bilmiyordu ama bir şey zihnini ele geçiriyordu sanki.

Gözlerini aralayarak Taehyung'a baktı yeniden, tamamen kusursuz görünüyordu bu hali ile. "Taehyung..." diye mırıldandı, uzanarak direksiyonda olan elini tuttu ve kucağına çekti. Parmaklarını kendi parmaklarına dolayarak elini tuttuğunda eşinin onu izlediğini gördü. Kaşları kısa bir anlığına çatılsa da yeniden gülümsedi Taehyung, "Bir şey var sende." dedi, buna itiraz edecek değildi, kesinlikle bir şey vardı ama ne olduğunu bilmek, çok zordu.

Sessiz bir şekilde devam ettikleri yolculukları dört saatin sonuna yaklaşmıştı, artık tanıdık manzaralar yoktu ve sadece solda Baekdu Dağı'nın onlara eşlik ettiği çorak bir yolda ilerliyorlardı. Ne karşıdan gelen bir araba vardı, ne de yollarına bir araba çıkmıştı. Bunun biraz korkutucu olduğunu düşünüyordu Jeongguk, üstelik bu bölgelerde başıboş kurt sürülerinin de varlığı her zaman konuşuluyordu.

invisible string' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin