[37] Gözyaşların bir nehir gibi yastığına düştüğünde, ben senin için orada olacağım.troye sivan, there for you
Ω
Odanın içinde, kucağında minik Beomgyu ile dolanıyordu Taehyung, eşi biraz önce nihayet uykuya dalmıştı ve minik bebek, uyumamak için inat etmiş gibiydi.
Jeongguk eve çıkarıldığından beri ameliyat etkisi ile sersem haldeydi, bebeği kucağına aldığı anlarda ya çok fazla duygusal bir ruh haline bürünüyor ya da tam tersi, hırçın biri haline geliyordu.
Taehyung için onun ruh haline uymak biraz zordu, Beomgyu durmadan ağlama konusunda bir uzmandı ve susmak nedir bilmiyordu. Jeongguk'un annesi ve kendi annesi de üç gündür onlarla kalıyor olmalarına rağmen kendini oldukça yorgun hissediyordu.
Hamilelik döneminin eşi için çok zor geçtiğini biliyordu, kendini keşfetmesi gereken çok fazla durum ile karşı karşıya kalmıştı. Taehyung her an yanında olmak için özen göstermiş olsa da Jeongguk bazen çok fazla içine kapanarak sorunlarını kendi çözmeye kalkabiliyordu.
İçinde Jeongguk'a karşı sonsuz bir sevgi vardı, kalbini aşıyor ve tüm bedenine yayılıyordu. O mutlu ve huzurlu olduğu sürece, hiçbir şey sorun değildi onun için. Kendi içinde vermekte olduğu savaşı onun için sonsuza kadar erteleyebilirdi. Bunu uzun zamandır yapıyordu zaten ama Beomgyu geldiğinden beri, kurdu tuhaf davranıyordu.
Bunun sebebini biliyor olsa da bilmemezlikten gelmek en iyisiydi, bu kendi hayatıydı ve ne kadar kurdu doğasını takip etmek istiyor olsa da Jeongguk gibi ona karşı gelebilirdi, eşi bu kadar güçlüyken kendi güçsüzlük gösteremezdi.
Beomgyu kucağında gözlerini araladığında iki büyük göz kendisine çevrildi, tamamen Jeongguk'a benziyordu ve bu, onu mutlu ediyordu. Beomgyu'nun soyadına karar verirken çok düşünmüştü, Jeon soyadını vermek Jeongguk'un kasaba içindeki konumu için çok önemli bir baskınlıktı ve üstelik, babasına karşı kendi içinde bir meydan okumaydı.
Bebeğin çıkardığı sesler onu mutlu ederken sallanan sandalyeye oturdu, "Efendim oğlum? Ne anlatmak istiyorsun sen?" diye sordu, annesi elindeki tepsi ile odaya girdiğinde ona baktı, "Sen yemek ye Taehyung, minik oğlanla ben ilgilenirim." diyerek Beomgyu'yu kucağından aldı, Taehyung yerinden kalkarak koltuğu annesine devrederken Beomgyu hala mırıltılar çıkarmaya devam ediyordu.
Sandalyeye oturarak tamamen yemeğine odaklanırken Jeongguk odadan çıktı ve salona giden koridoru adımlamaya başladı. Annesi mutfaktaki bulaşıkları masaya yerleştirirken salona girdi. Taehyung minik masalarında yemek yiyordu ve annesi, kucağında Beomgyu ile sallanan sandalyede oturuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
invisible string' taekook
Fanfictionomegaverse* twin* ''beni çeken bir ip tüm bu yanlış yollardan, doğruca kasaba barına tek bir altın iplik beni sana bağladı'' jeon jeongguk, kendini bir alfanın kollarında bu kadar güvende ve huzurlu hissederken, kendinin de bir alfa olduğunu unutuyo...