omegaverse*
twin*
''beni çeken bir ip
tüm bu yanlış yollardan, doğruca kasaba barına
tek bir altın iplik
beni sana bağladı''
jeon jeongguk, kendini bir alfanın kollarında bu kadar güvende ve huzurlu hissederken, kendinin de bir alfa olduğunu unutuyo...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bazı danslar hatırlamak, bazı danslar unutmak içindir
eagles, hotel california
⚛️
Soğuk yatakta gözlerini araladığında canının yandığını hissediyordu, sırtından bir ağrı kuyruk kemiğine kadar usulca iniyordu ve ses çıkarmamak için dudaklarını birbirine bastırdı.
Üzerindeki yorganın içine daha da gömülürken yaşadıkları zihninin köşesinde yavaşça beliriyordu ve teni, yanmaya başlamıştı. Taehyung'un dokunuşlarının her birini hatırlıyordu, parmaklarının teninde gezişi, dudaklarının bıraktığı ıslak his ve içini doldurduğunda hissettiği tuhaf ama tamamlanmış his.
Ağlayacak gibiydi, üst dişleri alt dudağına baskı yaparken kıpırdanmayı denedi, odanın kapısının açılma sesini duyduğunda sonunda yalnız olmaması gerektiği kafasına dank etti, tamamen bir aptal gibi hissediyordu. "Kombiyi sonunda hallettim, oda birazdan ısınır." dedi Taehyung, başını yorgandan hafif çıkardığında üzerinde kendi kazağını ve eşofman altını görmek gülümsemek istemesine sebep oldu.
Onun kendisine baktığını fark eden Taehyung gülümsedi, dizleri üzerine çökerek alnüna düşmüş kıvırcık tutamları geriye attı, parmakları tenini yavaş bir şekilde okşarken gözleri kapandı. Onun dokunuşlarına karşı bu kadar hassas olması dün gecenin getirisi miydi yoksa her zaman mı böyleydi, çözemiyordu. "Ağrın var mı?" diye sordu Taehyung, "Biraz." diye mırıldandı gözlerini aralamadan, onun yoğun bakışları ile karşılaşmak onu alt üst ediyordu.
Sıcaklık hissedilmeye başladığında Taehyung çoktan yorganın altına girmiş, bir kolunu Jeongguk'a sararak onu kendine çekmişti. Parmakları saçları arasında gezinirken ikisi de konuşmuyordu, nefesleri odaya dağılıyordu. Ondan feromonları bırakmasını istese hemen yapacağını biliyordu, üstelik daha sıcak hissedecekti ama yapmadı, dün gece tamamen Taehyung'un kokusu ile dolu odada kalmak, ona iyi gelmişti.
Yorganın içinde dönerek yüzünü Taehyung'a çevirdi, gözleri hafif kapalı, parmakları hala saçlarındaydı ve uykulu gözlerle ona bakıyordu. Başını omzu ve boynu arasındaki boşluğa sıkıştırdığında kıkırtısını duydu, "Kollarımın arasında güzel görünüyorsun." diye fısıldadı Taehyung kulağına, biraz daha kıpırdandı ve bir şey demedi, "Çok güzelsin Jeongguk ve ben bununla nasıl baş edebilirim, bilmiyorum." Gülümsedi, gerilen dudakları Taehyung'un tenine değdi.
Karnı artık açlıktan ağrımaya başlamıştı ve kalkması gerektiğini biliyordu ama hali yoktu, "Taehyung..." diye mırıldandı, onun adını nadir bir şekilde söylerdi, dün gecenin dışında. Zihnine dolanan görüntülerden kurtulmak için yutkundu, büyüğü onu duyduğunu belli eden mırıltılar çıkardığında "Acıktım." diye mırıldandı, Taehyung'un küçük kıkırtısı onu mutlu etti.
