yirmi sekiz, i don't need anything, i just want you

3.6K 436 41
                                    

onu rüyalarımda gördüğümde,bunun bir anlam ifade ettiğini hiç düşünmemiştim,ta ki hissedene ve tenine dokunana kadar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

onu rüyalarımda gördüğümde,
bunun bir anlam ifade ettiğini hiç düşünmemiştim,
ta ki hissedene ve tenine dokunana kadar.
o gülümsediğinde, dizlerimin bağı çözülüyor.

rini, meet me in amsterdam

Ω

Bakışlarını önündeki tuvalde gezdirdiğinde aya biraz daha karakter katması gerektiğini düşünüyordu, tamamen bembeyaz bir yuvarlağın koyu renklerin arasında parlamasından hoşlanmamıştı.

Palete koyu bir mavi koyarak hafif bir beyaz ile ile renk katmanın ardından ayın yüzeyinde gezdirerek hafif pürüzler bırakırken kapısı tıklatıldı, paleti ve fırçayı kenara bırakmanın ardından önlüğünün iplerini çözerek başından çıkardı, tişörtünün uçlarını düzelterek kalktı yerinden.

Üzerine giydiği siyah kazağı, koyu gri keten pantolonu ve ip bileklikleri ile duruyordu karşısında sevgilisi, kollarını beline dolayarak sarıldı ona. Dudaklarını Taehyung'un boynunda gezdirirken sırtında dolanan parmakları ürpermesine sebep oldu. "Hazır mısın?" diye sordu Taehyung, dudakları yanağına değdi. "Hazırım." dedi, parmaklarını birbirine geçirerek merdivenlere ilerlediler.

Kasabaya geleli iki haftadan fazla olmuştu, karnı kendini hafif belli etmeye başlamıştı ve bu hoşuna gidiyordu. Aynada kendine bakarken orada varlığını belli ediyor olması onu mutluluktan deli ediyordu. Evden çıkmadan önce Taehyung montunu giymesine yardım etti, o da kendi siyah kabanını giydiğinde evden ayrıldılar.

İlk defa konseyin yapılacağı eve gidecek olması onu heyecanlandırıyordu, bir hafta içinde Hoseok ve Namjoon'un düğünü vardı ve sonrasında kendi evlerini hazırlamaya başlayacaktı. Kasabanın gitmediği, kendi evinin arkasında kalan kısmına doğru ilerliyorlardı el ele, her şeyin iyiye gitmesi biraz onu korkutuyordu.

Başını Taehyung'un omzuna yaslayarak adımlarını ona uydururken yürüyor olması ile heyecanlanan bebeğin atışlarını da duyuyordu. Gülümseyerek "Evi hazırlamak için heyecanlıyım." dedi, bu konuyu çok fazla açmamaya çabalıyordu Taehyung'u huzursuz hissettirmemek için. "Ben de heyecanlıyım, Bay Jung'a beşik modeli için gidelim mi yarın?" Başını kaldırarak ona baktı, "Evet, gidelim!" Elinde olmadan bağırması Taehyung'un gülmesine sebep oldu.

Hoseok'un babası kasabanın marangozuydu ve genel olarak tüm ahşap eşyalar ona yaptırılırdı ve Jeongguk, bir beşik beğenmişti. Ona ilk bakarken asla sahip olamayacağını düşünüyordu ama şimdi bakınca o beşiği alabilirdi. Geniş, sallanan, eski model bir beşikti. Ona sahip olacak olması kendini iyi hissetmesini sağlıyordu, parmakları Taehyung'un elini sıkıca sarıyordu.

Geniş müstakil evin dışı koyu kırmızı, kiremitleri düzgün diziliydi. Büyük bahçesinde birkaç büyük ağaç, çalılıklar ve yeni açmış çiçekler bulumuyordu. Kenara dizilmiş olan arabaların bazılarının sahiplerini biliyordu ama bilmedikleri de vardı.

invisible string' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin