- bu yüzden tutmama izin ver,
kazağımın deliklerinden iki elinithe neighbourhood, sweater weather
Ω
•Jeongguk•
"Jeon Jeongguk!"
Arkamdan gelen ses ile kıkırdayarak adımlarımı bilmediğim ormanda daha da hızlandırarak ilerlemeye devam ederken kütüklerin üzerinden dikkatli bir şekilde ilerliyordum, Taehyung istese daha hızlı olarak beni yakalayabilirdi ama yapmıyordu.
Bir kez daha arkamdan bağırdığında onu umursamayarak duyduğum su sesine doğru ilerlemeye başladım, Taehyung adım sesleri rüzgara ve uzaktaki hayvanların seslerine karışıyordu, su sesine yaklaştıkça kendimi daha huzurlu hissediyordum.
Taehyung'un ayak sesleri kesildiğinde ona bakmak için arkamı döndüm, etrafta görünmüyordu, sesi yoktu fakat varlığını hala hissediyordum. Ellerimi belime koyarak kendi etrafımda dönmeye başladım, çok uzakta değildi, belki bir ağacın arkasına saklanmış olabilirdi.
"Burada olduğunu biliyorum."
Sesim rüzgara karıştı, onun varlığın hissedemedimi falan mı sanıyordu bu çocuk? Ortaya çıkmayacağını fark ettiğimde pes ederek yoluma devam etmeye başladım, nasıl olsa peşimden gelmeye devam edecekti. Ben ilerlerken Taehyung'un varlığı gittikçe benden uzaklaşıyordu ve ilk korku filizi o an belirdi kalbimde.
Arkama dönerek ormanda gözlerimi gezdirdim, dönüşmek için kurdumu hazırlarken "Kahretsin!" diye bağıran Taehyung'un sesini duydum uzaktan, o yöne ilerlerken varlığının tamamını hissetmek iyi geliyordu. Kendi kendine bir şey mırıldanıyordu, neler dediğini duyamıyordum fakat sinirli olduğunun farkındaydım.
Bir ayağı çamura batmış halde ellerini ağaca yaslamış, ayağını kurtarmaya çabalarken buldum onu, kahkahamı duyduğunda başını kaldırarak bana baktı. "Gülmesene." dedi bana bakarken fakat o da gülümsüyordu, ellerimi ceketimin cebine koyarak ayağını kurtarmaya çabalayan eşimi izlemeye başladım. "Yardım etmek ister misiniz Bay Jeon?" diye sordu, omuz silkerek vücudumu ağaca yasladım, "Sizin kıvranmanızı izlemek daha hoş Bay Kim." dedim, kaşlarını çatarak bana bakıyordu.
Ağaçtan ayrılarak ona ilerledim, çamura dikkat ederek diz çöktüm, parmaklarım ayak bileğini kavradı ve ona yardım ederek yukarı doğru çektim ama nafileydi, üstelik üstümün bir kısmı çamur olmuştu. Sinirle söylenerek bir kez daha kavradım bileğini, hazır bekleyen kurdumun bana yardım etmesini umarak bir kez daha yukarı çekmeye çabaladım ama tek olan şey biraz daha çamurun yüzüme gelmesi olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
invisible string' taekook
Fanfictionomegaverse* twin* ''beni çeken bir ip tüm bu yanlış yollardan, doğruca kasaba barına tek bir altın iplik beni sana bağladı'' jeon jeongguk, kendini bir alfanın kollarında bu kadar güvende ve huzurlu hissederken, kendinin de bir alfa olduğunu unutuyo...