otuz beş, a tiny war inside your head

2.9K 412 44
                                    

35} Bizim ne tür bir aşk yaşadığımızı bilmiyorlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

35} Bizim ne tür bir aşk yaşadığımızı bilmiyorlar. Yalnızca uğra yeter, aşkım.

Ω

Yataktan çıkacak gücü bulabildiğinde İlahi Kurt ile yaptığı görüşmenin üzerinden üç günden fazla geçmişti; bu kadar güçsüz düşmesinin sebebi yaptıkları konuşma mıydı yoksa Kurt mu bir şey yapmıştı, anlam veremiyordu.

Terliklerini sürüyerek odanın içinde bulunan banyosuna ilerledi, aynada kendine baktığında gördüğü yüzü tanımakta zorlanacağını düşünmemişti.

Gözaltkarı çökmüş, yüzü sararmış ve her an bayılacak gibi görünüyordu. Yatağına geri dönerken sevgilisinin nerede olduğunu merak ediyordu. Sabaha karşı uyandığında yanında olsa da saat öğlene gelirken Taehyung ortalarda görünmüyordu.

Kendisine kızgın olduğuna emindi, oraya tek başına gittiği ve herkesi kandırdığı için üzgün hissetmiyor olsa da her şeyi kendi başına çözmeye kalkmasından hoşlanmadığını biliyordu.

Bu durumu İlahi Kurt'un bahsettiği doğasına yorarsa kolaya mı kaçmış olurdu, emin değildi. Yatağın kenarına oturdu, Taehyung'un gece giydiği pijama takımı dağınık bir şekilde duruyordu yatağın üzerinde.

"Uyanmışsın."

Annesinin kapıya yaslanmış halde kendisine bakıyor olduğunun farkına bile varmamıştı, "Evet." diye mırıldandı sadece, karşısındaki kadının bakışlarından pek hoşlanmamıştı. "Neden bunu yapıyorsun, Jeongguk?" Odaya giren annesi kapıyı ardından kapatırken sorduğunda bir şey diyecek gücü bulamadı kendinde.

Yanına oturan bedenin sinirli olmaktan çok üzgün olduğunun farkındaydı, "Neden Taehyung'a bunu yapıyorsun? Senin için her şeyi yapmak için çabalayan birini neden sürekli olarak itiyorsun kendinden?" Derin bir nefes alırken annesinin sorularını kaç kez kendine sorduğunu bilmiyordu, kendisi için bu kadar çabalayan Taehyung'u her seferinde geri itmekten başka bir şey yapmıyordu.

Yalnız kalmak istediğini söyleyerek annesinden odadan çıkmasını isterken bakışlarının altında ezildiğini hissediyordu. Her zaman sevgi ile büyümüş bir çocuk olarak onlara yaptıklarını kafasında düşündükçe delirecek gibi hissediyordu. Onlara uyku ilacı verme fikri başta çok mantıklı gelmişti ama şimdi düşündükçe kendisini sorgulamadan edemiyordu.

Üzerine kalın bir mont geçirerek odadan çıktı, biraz hava almak istiyordu sadece. Üzerinde baskın bir yorgunluk vardı, bebeğin kalp atışları bile yorgunluktan kıvranıyor haldeydi.

Aşağı kata indiğinde etrafta kimseyi göremedi, kapıyı aralayarak kendini verandaya ve aylardan mayıs olmasına rağmen hala ısınmamakta ısrarcı olan soğuk havaya bıraktı.

invisible string' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin