↪️ bebeğim, bir şansımız varmış gibitaylor swift, out of woods
⚛️
Öğle güneşinin ışıkları odasına vurduğunda gözleri aralandı Jeongguk'un, başı ağrıyordu ve gözlerini açık tutmak zordu. Üzerinde hala festivalin kıyafetleri vardı, ayağa kalktığında terlikleri geçirdi ayağına. Banyosunda elini yüzünü yıkadıktan sonra odaya geri döndü, üzerindekileri değiştirirken aşağıdan belli belirsiz sesler duruyordu.
Gri bir kısa kollu tişört, siyah bir eşofman geçirdi üzerine ve aşağı inmek için odadan çıktı. Merdivenlerden indiğinde konsey üyelerinin hepsini evlerinin salonlarında görmek beklediği bir şey değildi kesinlikle.
Taehyung onu fark ettiği an ayağa fırlamış, elleri yüzüne koyarak iyi olup olmadığını kontrol ettiğinde kalbi hızla atmaya başladı, "Jeongguk?" Bay Kim'in sesiyle Jeongguk'un yüzünü ellerinin arasından bıraktı.
Koltukta, Taehyung'un yanına oturdu ve karşısında ona bakan Kim Seokjin'e baktı. İkisi de gülümsedi, "Dün festivali batırdığım için üzgünüm." diye mırıldandı, "Dün mü? Jeongguk, iki gündür uyuyorsun." dedi babası, kaşları yukarı kalktı.
Konsey üyelerinin bakışları altında olmak onu kötü hissettiriyordu, ağlamak istiyordu ama ne yapacağını bilmiyordu. "Jeongguk..." Onunla daha önce hiç iletişime geçmediği Jung Hoseok'un babası ona bakarken iç geçirdi. "O gün neler olduğunu hatırlıyor musun?" Hoseok babasının yanında rahatsızca kıpırdandı, "Bilmiyorum. Bir anda oldu." dedi Jeongguk, Taehyung'un arkasına geçerek saklanmak istiyordu.
"Jeongguk... Sen feromonlarını kullandın."
Babasının söyledikleri ile gözleri büyürken ne diyeceğini bilemedi, feromonlarını kullanmış olduğunun farkında bile değildi. Tek hissettiği büyük bir öfke olmuştu. "Neyin tetiklediğini biliyor musun?" Bay Kim'in sorusu ile başını iki yana salladı, "Bilmiyorum." Adını hatırlamadığı biri daha önce olup olmadığını sorduğunda Taehyung'un bakışları ona döndü, "Gölde. Son görüşmemizde de feromonlarını kullandın." Taehyung'un kollarından çıktığındaki yüz ifadesini hatırladı, oldukça aklı karışmış görünüyordu.
Tüm herkesin kendi fikirleri vardı, bir şeyleri tartışıyorlardı fakat ne yapması gerektiğinin farkında olmayarak oturuyordu. Seokjin ona bakarken gülümsedi, Min Yoongi tamamen onunla alaka kurmuyordu. Seulgi ve San'ın neden burada olmadığını fark etti, San'ın annesi Min Yoongi'nin babasının hemen yanında oturuyordu. "Kim Hangyung..." Babası, Seokjin'in babasına seslendiğinde hepsi ona döndü, "Bizimle bir şey konuşmak istiyordunuz." diyerek konuştu, Seokjin elini kaldırarak söz istedi.
Bir alfa çocuğuna konseyde söz vermek pek olağan bir durum değildi fakat Taehyung da Seokjin de bugün söz hakkı almıştı. "Daelham kasabası, efsaneler ve efsanelerin çıkış noktalarına doğru çok fazla araştırmaları ve ben de bazılarına katıldığımda sizin ilginizi çekecek şeyler var." dedi, kazağının kollarını dirseklerine çekti ve kısa bir an ilginin üzerinde olmasının keyfini çıkardı.
"Beyaz Kurt efsanesini hepimiz biliyoruz, efsanenin arkasında belirsiz kalmış iki durumu anlatmak istiyorum."
Jeongguk hafif bir bakışı ile Taehyung'a döndü, "Beyaz kurdun eşi siyah kurt ve sürüsü, Baekdu Dağı'nı aşarak Pyongyang'a ve ardına geçtiklerinde Beyaz Kurt tarafından lanetlenmiş ve alfalık özelliklerini kaybetmiş." Jeongguk kendi halini yaşayan tek kişi olmadığını duyduğunda kaşlarını çattı. "Beyaz Kurtların eşsiz olmasının sebebi de, eşi onu bırakarak sürüsü ile gittiğinde korumak için bile olsa bir insanı hamile bıraktığı için sadakatsizliğinden dolayı lanetlenmiş." Bakışları Taehyung'a dönerek ona baktı, "Bir şeyin farkında mısınız bilmiyorum ama, Taehyung bir beyaz kurt, Jeongguk ise siyah kurt. Onlar ilk kurtların lanetlerini taşıyorlar." Herkes Seokjin'e bakarken suskundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
invisible string' taekook
Fanfictionomegaverse* twin* ''beni çeken bir ip tüm bu yanlış yollardan, doğruca kasaba barına tek bir altın iplik beni sana bağladı'' jeon jeongguk, kendini bir alfanın kollarında bu kadar güvende ve huzurlu hissederken, kendinin de bir alfa olduğunu unutuyo...