special edition, i'm still trying everthing to keep you looking at me

4.4K 393 87
                                    

Ve sana bu gece, kendinin her versiyonunu göstereceğim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ve sana bu gece, kendinin her versiyonunu göstereceğim

taylor swift, mirrorball

Ω

• Beomgyu •

Geceyarısı dolunay gökyüzünde yerini alırken tüm vücudum bir ateşin içinde dans ediyormuşum gibi yanmaya başladı, o günün yaklaştığını biliyordum ve tüm hayatım boyunca bunun için hazırlanmıştım.

Kollarım bedenime sarılırken dudaklarım minik mırıltıların kaçmasına engel olamıyordum, adımlarımı odamın içinde kapıya yönlendirirken ne yapmam gerektiği konusunda tam olarak emin değildim.

"Beom! Beom!"

Küçük Haeseol'un sesini duyduğumda kapıyı araladım ve pijamaları içindeki bedene baktım, "Efendim ufaklık?" diye sordum, gözleri benim üzerimde gezinmemenin ardından, "Haeyoon bana masal anlatmadan uyudu, sen masal anlatır mısın?" diye sorarken yerinde duramıyor, zıplayıp duruyordu ve bu, bana küçük bir tavşana bakıyormuşum izlenimi veriyordu.

Canım gittikçe daha fazla yanmaya başlarken zor da olsa eğildim, siyah saçlarını kulağının arkasına atarken, "Haeseol-ah, babamdan ister misin?" diye sordum, bedenim acı ile kıvranırken dizlerim sert bir şekilde yere çarptı ve bu, küçük kardeşimin çığlık atmasına sebep oldu.

Pençelerim tırnaklarımdan uzarken odasından ilk çıkan benden sadece beş yaş küçük olan Haeyoon oldu, Haeseol'ü benden uzaklaştırmanın ardından önümde diz çökerek ellerini omzuma koydu. Taehyung babam odadan çıkarak yanımıza gelirken Haeseol koltuğun kenarına diz çökmüş halde ağlıyordu.

Dudaklarımın arasından çıkan acı dolu inleme odaya yayılırken ağlaması şiddetlendi, "Yoon sen Jeongguk'u kaldır, ben de Gyu'yu bahçeye çıkarayım." dedikten sonra bir kolunu omzuma attı, tüm ağırlığımı ona vererek zor da olsa ayaklandım ve beni bahçeye çıkarmasına izin verdim.

Kendimi çimlerin üzerine sırt üstü bırakırken babam tamamen ondan aldığım siyah saçlarımı okşuyordu, dizlerimi karnıma çekerek kollarını etrafına dolarken duyduğum ağlama sesi ile bakışlarım verandadaki merdivenlere oturmuş Haeseol'a kaydı, onun benim tamamen acı içinde olduğum bu an ile karşılaşmasını istemiyordum.

Jeongguk babam pijamaları içinde kendini bahçeye attığında hemen yanıma gelerek elini alnıma koydu, gözlerim kısa bir anlığına kapanıp açıldığında gülümsedi. "Sorun yok, Beomie." diye fısıldadı, sıcak dokunuşları ve sesi beni rahatlatırken gülümsemeden edemedim, o da benim bu halime gülümserken bedenim yavaş bir şekilde insan formunu bırakarak sıcak bir tüy yumağı gibi hissettiğim kurt formuna geçti.

invisible string' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin