➺ve bu yerden eve dönmem için umarım bir iz vardır
first aid kit, wolf
↭
Yemek masası ilk kez sessizliğini bozduğunda, babası yüzüne bile bakmadan iki akşam sonrası için Kim ailesini yemeğe davet ettiğini söylemişti, Jeongguk için şaşırtıcı bir durumdu. Yemek çubukları parmaklarının arasında asılı kalmış, nedenini sormak için dudaklarını aralamıştı ki aklına geldi, üst dişleri alt dudağını ezmeye başladı. Annesinin konudan bağımsız olarak ne yemek yapması gerektiğine dair açılan muhabbet kendisini konudan uzaklaştırmış, teğet geçirmişti. Ana karakter oydu ama değildi, ''Taehwan ne yemek sever?'' Annesinin kendisine yönelttiği soru ile kaçırdığı bakışlarını yeniden ona çevirdi.
Her şeyi yemeye proglamlanmış arkadaşının en sevdiği olarak gördüğü bir yemek olduğundan şüpheliydi Jeongguk, yemek onu gerçekten mutlu ediyordu ve asla seçmezdi. ''Et yapabilirsin.'' diye mırıldandı, evin tek çocuğu olduğu için ilginin tamamen üzerinde olmasına alışık olsa da şu an bu bakışlar onu rahatsız ediyordu. ''Hangi et yemeği?'' diye sordu bu kez annesi, peşini bırakacak gibi durmuyordu. ''Bulgogi? Yahni? İstediğini yapabilirsin.'' Daha fazla konuyu uzatmak istemiyordu, biraz sonra Jung Hoseok'un evinde, alfaların olduğu bir partide olacak olmak yeterince geriyordu onu.
Dizleri yırtık kot pantolonun üzerine giydiği siyah tişörtünü pantolonun içine soktu, siyah kemerini taktıktan sonra deri ceketini üzerine geçirdi, saçlarını iki yandan ayırdı ve dağılmalarını önlemek için hafif sprey kullandı. Parfüm sıkmak istemiyordu, yeni duş almıştı ve uzun süre kokusunu saklayabileceğinden emindi. Cep telefonunu arka cebine atmadan önce kontrol ettiğinde Taehwan gruba Jimin ve Namjoon ile bir fotoğrafını atmış, üstelik eğlenceyi kaçırdığına dair dalga geçmişti.
Ormanın tersinde kalan patikadan ana caddeye ilerlerken kulaklığını takmış, adımlarını hızlı atıyordu. Ana caddede onu bekleyen siyah arabayı gördüğünde durdu, Kim Taehyung kalçasını yaslamış şekilde, parmakları kot pantolonunun ceplerine girmiş ve siyah gömleği pantolonunun içine sıkıştırılmıştı. Bahar rüzgarı saç tellerinin arasından geçerek dağılıyordu. Sokak lambasının sarı ışığının yansıdığı yüzünde ifadesini okumak zordu Jeongguk için. ''Ben kendim gelebilirdim.'' diye mırıldandı yanına vardığında, ''Biliyorum ama Hoseok hyungun evi uzak, beraber gideriz diye düşündüm.'' Başını salladı, ön koltuğa geçerken Taehyung da sürücü koltuğuna geçmişti.
Kasabanın en uzak köşesinde kalan eve doğru sürürken bakışları karanlık orman yolunda takılıydı Jeongguk'un, Taehyung ne kadar kontrollü olsa da kokusu bir miktar arabayı kaplamıştı ve ne yapacağını bilemiyordu. Kokular onu çok fazla etkilemiyor, feromonlar etkisini altına almıyordu. Taehyung'un kokusu güzeldi ve rahatlamasını sağlıyordu. Sessizliği bölen Taehyung'un açtığı müzik çalardan yayılan keman sesiydi. Bakışlarını ona çevirdiğinde tamamen önüne odaklanmış görmek kalbindeki bir şeyi tetiklemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
invisible string' taekook
Fanficomegaverse* twin* ''beni çeken bir ip tüm bu yanlış yollardan, doğruca kasaba barına tek bir altın iplik beni sana bağladı'' jeon jeongguk, kendini bir alfanın kollarında bu kadar güvende ve huzurlu hissederken, kendinin de bir alfa olduğunu unutuyo...