İLİACA

5. Beyaz Gül.

Işıl ışıl parlayan meydanda herkesin ruhuna dokunabilmek, herkesin harcı değildi.
Hele müzik gibi bir sanat ile herkesin kalbine hitap edebilmek çok büyük bir yetenek ve çaba gerektiriyordu.

Ve ben bütün grubuma güveniyordum.
Hepimiz on seneyi aşkın bir süredir elimizde enstrümanlarımızla yatıp kalkmıştık.
Son bir aydır bu devasa festival için deli gibi çalışmış, her çıkardığımız notanın hakkını vermek için elimizden geleni yapmıştık.

Bugün ki Bahar ya da diğer adıyla Sevgi festivali kurtlar dünyasının en önemli festivallerinden biri sayılırdı ve herkes, neredeyse herkes burada bulunacaktı.
Her bölgeden insanlar gelip Oratio'da eğlenecekti.

Biz ikinci kısımda oldukça sade ve hoş renklerle donatılmış olan bir alanda enstrümanlarımızla herkese en iyi şekilde hizmet verecektik ve birazcık heyecanım vardı.
Daha önce bu gibi zamanlarda hizmet vermiştim lakin bu kadar resmi ve büyük bir festivalde değildi.

Mesela iki bölgenin barış günü için özel olarak gider, birkaç saat kulakların pasını silerdik.
Ve bütün grubu organize etme sorumluluğu da ayrı bir heyecan vericiydi.
Küçücük bir ayrıntıya bile dikkat etmeye çalışmıştım.

"Sakin ol küçük omega.
Hepimizi coşturacaksın eminim."

Ablam beni sakinleştirmek adına birinci kısımdan geldiği için gülümsedim.
Üstündeki pembe ve resmi elbise ile gayet hoş görünüyordu.

Bizim üstümüz ise bembeyazdı.
Üstümde bol ve sade bir giysi vardı.
Altımda ise beyaz bir dikilmiş kumaş, beyaz hoş bot tarzı ayakkabım vardı.
Hepimiz öyleydik.

Sarı saçlarımı özel olarak kıvır kıvır yapmıştım. Gözlerime hafif beyaz kalem çekmiş, dudaklarıma parlak ve kolay çıkmayan dudağımın renginde bir boya sürmüştüm.
Dolgun oldukları için gayet hoş görünüyordu ve bana zorluk çıkartmamıştı.
Verdiğimiz hizmet dışında, görünüş de önemliydi.

Mesela şifa bölümü okuyanlar yeşil giyinmişlerdi.
Kendi yemek kültüründen sorumlu olanlar kendi bölgelerinin rengini,
güvenlikler siyah giyinmişti.
Ve hepimiz toplanınca gökkuşağı gibi olmuştuk.
Zira verdiğimiz mesaj da renkli bahardı.
Rengarenk çiçekleri temsil ediyorduk hepimiz.

"Evet gençler bahar festivalinin en gözde anı dolunay çıktığı zaman gökyüzünü renklere boyamaktır.
En önemli an sizin elinizde.
Havai fişeklerde küçücük aksilik çıkarsa bütün bu emekleri harcarsınız dikkatli olun."

Gülümseyerek öğrencilerin bölüm başkanlarını dinleyişlerini izledim. Ablam ise çoktan çağırılan yere koşmuştu.
Hepimiz çok uğraşmıştık ve eminim güzel olacaktı.
Hepimiz elimizden geleni yapacaktık.

Arkamdaki ekibime dönüp derin bir nefes aldım.
Son konuşmamı yapmalıydım.
Beş dakika sonra festival resmen başlamış olacaktı.

"İlk açılışta festival için hazırladığımızı çalacağız ve sonra yavaşça ritmi düşüreceğiz.
En son, dans müziği ile kapatacağız.
En iyisini yapacağınızı biliyorum gençler."

Onlardan birazcık daha tecrübeli olduğum için görsel olarak da nasıl bir şölen sunulacağını göstermeye çalıştım.
Nasıl göz alıcı durulur iyi biliyorlardı lakin bunu sadece kendilerinin bilmesi yeterli değildi.
Bunu bildiklerini herkes bilmeliydi.