54. Liderliğe Dönüş.

3.2K 356 66
                                    

Yıllar sonra attığım her adım ilk kez saygıyla karşılanıyordu ve ben, bakışlardan dolayı hepsinin elini tutup tek tek özür dilemek istiyordum.
Bana ve Savaş'a bakarken o kadar özlem dolu bakıyorlardı ki eğer gelmeseydim diğer tarafta bunun cezasını çekeceğimi görmüştüm. Tanrı bize o kurtları nasıl böyle umutsuz bırakırsın diye azarlayacakken son anda bundan kurtulmuş gibi hissediyordum.

Meydana ilk indiğimizde, bana sırf alfam için sustuğunu bağıran alfa bile yanımda ışıl ışıl gözleriyle bizi izliyordu ve Savaş'ın kurtlar tarafından bir kez daha sevildiğine şahit oldum.

Savaş bu yüzden sinirle kavruluyordu. Uğruna bir sürü varlığını verdiği halkı bu hâle düştüğü için abisi Aydın'a çok sinirliydi.

 İnsanların arasından ayrılıp bir daha yüzünü görmeyeceğimi düşündüğüm o saraya girdiğimde gözlerimi her yerinde gezdirdim. Bir şey değişmemişti. Yine de gergindim. Burada çok güzel anılarım olduğu söylenemezdi.

Gözüme endişe ile bakan Aydın Onur çifti takılınca sakin kalmaya çalışıp Onur'a göz ucuyla baktım. Elim istemsizce karnıma giderken Savaş'ın arkasına yaklaştım. Kafasındaki aslan balığı tokası düşecek gibiydi. Ki taktığı son saniyelerdeydi.

"Tek bir şey dedim Aydın!
Sadece Surma Bölgesi'ne güvenme dedim!"

Savaş'ın bir anda yüksek ve tıslar gibi çıkan sesi beni bile ürkütmüş, herkesin korkuyla ona bakmasına neden olmuştu. Savaş, lidere, daha doğrusu az sonra eski olacak olan lidere hışımla yürürken gözlerim büyüdü.

Zarar vermesini istemiyordum.
Elini de yakasına yapıştırıp kırmızı gözleriyle tehlike saçarken bana bile korkutucu gelmişti. Ben, onun en saf ve tatlı halini görmüş biriydim ve şu an tamamen canavara benziyordu.

Sebebini bildiğim için susuyordum. Çoktan liderliği almıştı. Bundan sonra ne yapacaktı ben de bilmiyordum. Tek bildiğim liderlik ve bölgesi söz konusu olduğunda gerçekten acımasız biri olduğuydu.

Bunu artık kabul ediyordum. Bu, hoşlandığım bir şey değildi ama onun gücüydü, hırsıydı. Bu sertliği onu bir sonraki noktaya taşıyan kilit noktaydı ve doğru kullandığında her yeri titretebilirdi.
Tıpkı eskiden olduğu gibi istediğini alana kadar asla vazgeçmeyecek, gerekirse işleri zorlaştıracaktı.

En sonunda onu bırakıp etrafını incelemeye başlayınca kendimi düzelttim ve elimi karnıma koydum.

"Bundan sonra lider benim buna itiraz eden olamaz!"

Kimseden çıt çıkmayınca yanıma döndü.
Demir ve Emre'ye baktığını anlayıp hafifçe sağa kaydım.

"Siz ikiniz benimle gelin. Bana şimdiki olaylara kadar bilgi vermelisiniz. Bu iki yılda ne olduysa en küçük ayrıntısına kadar öğreneceğim."

En sonunda Onur'a kırmızı gözleri ile döndüğünde yutkundum. Hâlâ ondan korkuyordum.

"Ve sen omegamın olduğu sarayda barınamazsın. Meydanda senin için hazırlanan eve gideceksin."

Bir şey demeyip geri çekilirken üzülmüştüm. Belki de düzelmişti diye düşünürken kaşlarımı çattım. Şu an üzülecek zaman değildi. O benim bebeğimi çalmıştı. Aynısını tekrar yaparsa artık kibar davranmazdım.

İLİACAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin