15. Thoras Nefreti.

5.8K 534 129
                                    

" Bize baban ve diğer kardeşinden daha güçlü ve gözü kara olduğunu, başa geçtiğinde Thoras'ı yerle bir edeceğini söylemiştin alfa!"

Duyduklarım, kalbimi titretirken korkuyla Savaş'a döndüm. İçimde yavaşça korku ve tereddüt büyümeye başlamıştı. Ellerimin içi terliyordu. Titreyen bedenimle aşağı inmek, onun ağzından bunun yalan olduğunu duymak istiyordum. 

"Evet alfa!
Bizim altın çağımız olacağını, bize diğer liderlerin veremediği her şeyi vereceğini söylemiştin."

Kocaman gözlerim ve çatık kaşlarımla aşağı inip ona baktım.
Çehresi çok sert ve keskin duruyordu.
Beni fark etmemişti lakin diğerleri fark etmiş, ettiği gibi susmuştu.

"Thoras'ı yerle bir edeceğini mi söyledin onlara?"

Hızla kafası bana dönünce kırmızı olmuş gözleri bir an yeşile döndü.
Tek kelam çıkmazken ağzından gözlerim maviye dönmüştü bile. Cevap vermemesi bile korkunçtu benim için. Onun yerine kalabalıktan bir kurt cevapladı.

"Ne bekliyordun?
Bizim alfamız çok güçlü ve dediğini de yapar!"

Bir şey demeden öylece diğerlerine bakmaya devam ettiği süre boyunca sinirim artıyordu. Onu yeterince tanımıyordum evet ama o bu kadar acımasız biri miydi?

"Savaş bana bak. Cevap istiyorum."

Benim sabırsız hareketlerime karşılık en sonunda çatık kaşları ile beraber dönünce şaşırdım. Yatıştırıcı bir iki söz duymak istiyordum.

"Sen Thoras'lı değilsin artık.
Bunu düşünmenin lüzumu yok.
Arabaya geç omega."

Dudaklarım kendiliğinden aralanmıştı bile. Bunları söylerken umarım halkının güvenini daha fazla sarsmamak için diyordur diye içimden geçirdim ve gözlerimi kapattım. Kendimi en kötü biçimde teselli edişimle birlikte yavaşça arabaya bindim. Zira gerçek olsa asla bu kadar sakin olmazdım. Benimle mühürlenmeyi her şeyi bilerek ve fedakarlık yaparak göze aldığını düşünüyordum.

"Bana güvendiğinizi biliyorum!
İliaca'ya zarar verecek hiçbir adım atmayacağıma da inanın."

Arabaya tekrar binip herkesi susturduğu zaman ona döndüm.
Sözlerinin ağırlığı tabii ki öylece geçmemişti.
Gözlerimi kırpmadan tepkisini ölçerken öylece yola bakıyordu.

"Bunlar doğru mu Savaş?"

Keskin ve sert bir sesle konuştum ona karşı. Babası, babasının babası bile bunu yapmamışken o nasıl böyle bir söz söyleyebilirdi?

"Önceden söyledim evet."

"Artık düşünmüyorsun öyle değil mi?"

Kafasını evet derecesine sallayıp ellerini elime bıraktı ve gözlerini yola çevirdi. Biraz da olsun rahatladım. O abisi gibi acımasız değildi.
Gücünü kötü ve sonucu olmayan düşmanlıklara harcamazdı.

Bir yarım saatten sonra kocaman bahçesi olan, devasa sarayın önünde durunca aşırı gergindim.
Burası da beni bağrına basmayacaktı evet ama ayakta kalabilmem için fazla büyüktü.
Altında ezilmekten korkuyordum.
Ama alfam benim yanımda olduğu sürece kimse beni karşısına alamazdı. Eninde sonunda bana alışacaklarını düşünüyordum.

İLİACAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin