17. Destek Mektubu.

5.1K 530 75
                                    

"Uyanın lütfen omega."

Tam önümde dikilen bir an tanıyamadığım sese ablam muamelesi yapıp kafamı yastığın altına sokarken sinirle konuştum.

"Defol git başımdan Yağmur..."

"Omegam ben Beta Uğur.
Lütfen uyanın, kahvaltıya gitmelisiniz."

Duyduklarım beni yine korku dolu düne götürünce gözlerimi hızla açıp oturdum. Şimdi sırada daha kötü bir gün beni bekliyordu. 

Uğur, elindeki soluk mor rengi giysiyi tutmuş banyoya doğru gidiyordu. Ondan önce davranıp banyoya girdim ve birkaç dakikada yıkanıp üstümü giyindim. Bana bastırıcı otumu sürdükten sonra Savaş'ın katından aşağı indik.

"Saat kaç beta?"

"Güneş yeni geldi omegam."

Yüzümü buruşturarak yürümeye devam ettim. Yaz ayının ilk zamanlarındaydık ve bu saatler çok erkendi. Saat beş gibi bir sayıya denk geliyordu. Yanımdan geçerken zorla selam veren hizmetçilerle beraber dışarı çıktığımızda meraklandım ve dik durmaya çalıştım. 

İlk günümde yıkık durursam sonraki günlerde kalkamazdım. Hele Onur'un dün akşamki dediklerini çok düşünmüştüm. Alfam beni korurdu ona inanıyordum ama ben de güçlü bir omegaydım. Buradaki kimse beni istemeyebilirdi ama yapacak bir şeyleri yoktu. Beni öyle ya da böyle kabul edeceklerdi.

 Etrafıma bakıp arka bahçe olduğunu anladığım yere ilerlerken Onur'un yanımdan geçişini izledim. Beni görünce yüz ifadesi değişse de bir şey yapmadı. Ona saygı duymak falan istemiyordum ama Savaş'ın abisinin omegası olduğu için yapmak zorundaydım.

"Büyük alanda kahvaltı yapıyorlar omegam. Gidin siz de yapın. Eşyalarınız geldiğinde sizi çağıracağım."

Kafamı sallayıp geri çekilen betaya izin verdim. Aslında beni bırakmasını istemiyordum. onu kolundan tutup bana bakmasını sağladım. İlk kez gözlerinin beni şaşkınlıkla izleyişine şahit olurken bu saray içerisinde birine ilk kez dostça baktım.

"Çok fazla bekleme. Eşyalar gelmeden önce gel ve beni çağır lütfen."

Beni orada fazla bırakmaması için kollarına yapışabilirdim ki kibarca yapışmıştım bile. Kafasını yavaşça sallayınca gülümsedim. O da şaşkınlığını sürdürerek geri çekildi ve gitti. 

En sonunda yine yalnız kalınca kafamı dik tutup yanımdan geçerken eğilen hizmetçilere bakarak kahvaltı yerine ilerledim. Savaş dışında herkes orada oturup kahvaltı yapıyorken yine içim sıkışmıştı. Savaş herkesten önce kalkıp liderlik adımlarını sağlamlaştırıyordu ama ben sarsak adımlarla girdiğim bu sarayda dengemi sağlayamayıp her an düşme korkusuyla debeleniyordum.

Sofraya herkesin her zamanki bakışları ile Onur'un yanına geçtiğimde liderin bana olan sinir dolu bakışları dikkatimi çekmişti. Bu bakışı hak edecek hiçbir şey yaptığımı sanmıyordum. Varlığım dışında.

"Savaş'ın otoritesini sarstığın için mutlu musun omega? Kimse Savaş'ın lider olmasını istemiyor."

Onur üzgün bir tavırla lider'e bakarken endişe ile bakıyordum. Lider olmalıydı, hem kendisi hem de benim için. Aydın alfa da gülümseyince içimdeki hırçın omega hırlamaya başlamıştı. O adam lider alfa olamazdı. Benim alfamdan başka kimse olamazdı.

İLİACAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin