30. Yalancı.

4.1K 407 63
                                    

" Sonuçta senin omeganın da bir gururu var."

Bunu neye dayanarak söylediğini düşündükçe aklıma mührümüzü kıracağı yönünde tehdit edebileceği fikrinden başka bir şey gelmiyordu.

Bu da ona hırlayarak yaklaşmama neden olmuştu. Bu cesareti nereden aldığını bilmiyordum.
Bir lidere nasıl bir söz söylediğinin farkında değildi. Açıkça tehdit ediyordu.

"Sen ne dediğinin farkında mısın?"

Kolumun yavaşça tutulduğunu hissedip kafamı çevirdim hızlıca. Kırmızı gözleri abisini delip geçiyordu ama bir şey yapmıyordu. Bizi mührümüzü kırmakla tehdit etmemiş miydi bu alfa, neden hâlâ burada durmasına göz yumuyordu?

"Doğuş odana çık sen, ben halled-"

"Ben burada bulunması gereken ilk kişiyim alfa. Asla gitmeyeceğim. Onları bizzat ben kovacağım.
Bebeğimi ve kuzenimi öldüren bu katilleri bizzat ben atacağım bu saraydan."

"Kuzenin, ölmedi."

Ölmemiş olması yaşadığına kanıt değildi ne yazık ki. Öylece duvarları izlerken nasıl yaşıyor diyebilirdim ki?
Duyguları söküp alınmış, küçük düşürülmüş durumdayken ve omegası ile ayrıyken nasıl yaşıyor olabilirdi?

"Ama ölüden farkı yok Savaş."

Gözlerim hızla dolup parmağımı abisine hiddetle doğrulturken yeşillerini bana çevirebildi. Konuştukça ve hatırladıkça içimdeki yangınlar ve intikam alma duygusu tetikleniyordu ama sakin kalmalıydım. Daha çok günlerim vardı, zaferimin daha çok başındaydım.

"Aydın lafa masum bir aşkı lanetledi!
Birbirlerini göremiyorlar ve görseler de birbirlerine yaklaşamayacaklar!
Peki neden?"

Aklım Oğuz'un o çaresiz halleri dolarken yanaklarım yaşlardan dolayı ıslanmıştı çoktan. O böyle bir kaderi hak etmiyordu. İyi alfa olmuştu ve acımasız bir İliaca'lı yüzünden hak etmediği bir sonu yaşamıştı. Onun da aynı hissi yaşamasını çok istesem de Onunla Onur'u ayıramazdım. Ben  o kadar acımasız olamazdım.

"Thoras ile İliaca arasında bir bağ olmaması gerektiğini düşündüğü için.
Aşkın ne olduğunu bilmeyen saygısız bir alfa yüzünden!
Yani abin yüzünden."

Gözlerim bu sefer Onur'a dönerken hissizce baktım. Aslında ona sadece acıyordum. Ne kendisi, ne de alfası asla mutluluğu hak etmeyen insanlardı.

"Onur'a acıyorum bu yüzden. Öyle bir alfam olsaydı bir saniye beklemeden mührümüzü ben bozardım."

Kimseden çıt çıkmamaya devam ediyordu. Kafamı tekrar Savaş'a çevirdim ve burukça bir tebessümle ona yaklaşıp elimi onun elinin içine geçirdim.
Tek bir tepki vermiyordu.
Bana ve ellerime bakıp ne olduğunu anlamak için uğraştığını anladım.
Belki de abisi olduğu için zorlanıyordu.

"Ama tanrı o acımasız alfaya izin vermedi işte.
Bir Thoras'lı ile bir İliaca'lı mühürlendi ve aşkları için her şeyi karşılarına aldılar. Birbirlerine hayatlarını verdiler ve önder bile oldular.
Onun kuralı yerle bir oldu, o kaybetti."

Gözlerine hüzünle baktım. Artık burada olmasına dayanamıyordum. Ettiğim beddualarım kabul gördüğü için mutlu olduğumu hissetmek istiyordum.

İLİACAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin