27

6.6K 396 117
                                    

Söylediğim şeyin üzerine Ali'nin gözleri büyümüştü. Hatta sanırım ilk kez bu kadar şaşkın görüyordum onu. Söylediğim onca değişik şeye bile gülen çocuk bu defa gözleri büyümüş tek kelime edemeden bana bakıyordu.

"Ne oldu ya bir kaldın?" diye gülerek dalga geçtiğimde beklediğim soruyu sormuştu. 

"Sen nereden biliyorsun?"

"Sır mıydı?"

Tek kaşımı kaldırarak merakla sorduğumda o çok alışkın olduğum gülümsemesi yüzüne yayıldı.

"Bilmem.."

Gözlerimi devirerek önümüzdeki demire tutunup dışarıyı izlemeye başladım. En az 40 dakika süreceğini söylemişlerdi binmeden önce. 40 dakika yan yana konuşmadan gidebilirdik bence.

Ara ara Meriç ve Kuzey'e bakıyor sonra önüme dönüyordum. Her durakta durmaktan patlamıştım artık. Bir kişi inse iki kişi biniyordu. Büyük ihtimalle merkeze yaklaşana kadar sıkış tepiş olacağımızdan boş bir yer aramıştım. Cama yapışmak filan istemezdim. Ya da frenle Ali'ye fırlamak gibi klasik bir sahne yaşamak.

Mudanya çıkışındaki bir durakta arkalardan iki teyze inince Ali'yi dürterek oraya geçmiştim. Arkamdan bana eşlik ettiğinde laf sokmayı da ihmal etmemişti.

"Ayakta dışarıyı izlemek sarmadı mı?"

Gözlerimi devirip cam kenarına kurulduğumda aynı anda cevap vermiştim. "Ay bir de açıklama yapacağız piknik tüpüne.. Şunlar takılsın diye işte uzatmasana.."

Birkaç dakika Ali'yle de konuşmayı kesince bana yakışanı yapıp kulaklığımı çıkarmıştım. Ali de beni izliyordu. "Cidden mi?" dediğinde ne kastettiğini anlamak için yüzüne baktım.

"Benim gibi mükemmel bir yol arkadaşıyla muhabbet etmek varken cidden kulaklıkla mı yolculuk yapacaksın?"

Gözlerimi kısarak söylediklerini dinledikten sonra birkaç saniye daha alaylı bir gülümsemeyle yüzüne baktım. Dudaklarım cevap vermek için aralandığında kulaklık parmaklarımdaydı. "Evet tam olarak öyle yapacağım." diyerek kulağıma taktım.

Biraz daha bana dönerek kaşı havada yüzüme baktığında güldüm. Gerçekten onunla muhabbet edeceğimi düşünmemişti herhalde?

Kollarımı elimin acımamasına dikkat ederek önümde bağlayıp iyice arkama yaslanmış bakışlarımı yola çevirmiştim. Ali'yse gülerek bana bakıyordu hâlâ.

O ukalalığına müsaade etmeyişimin şokuyla gülerek beni izlerken ben de dayanamamış gülümsemiştim. İlk şarkı bitmiş ikincisi başlamıştı.

Emir Can İğrek-Beyaz 🎶

Tam o anda kulaklıklarımdan birini çekmişti Ali. Bağırmamak için kendimi iyi tutmuştum. Koluna vurarak "Ne yapıyorsun be?!" diye sinirle fısıldadığımda "Muhabbet etmiyorsak birlikte dinleyelim Elisciğim.." deyip gülerek kulaklığımın eşini takmıştı. Sesimi çıkarmadan bakışlarımı kaçırdığımda şarkının nakaratı dolmuştu kulaklarımıza..

Bu yol nereye gider bilmem ama yürüyorum işte..

Yüzüme vuruyor arada fırtınası, korkuyorum ne var?

Düşe kalka büyüyorum işte

Biraz yaram var ama geçecek bu gidişle

Belki de bir çok yaşıtımın hayalini şu büyülü olayı şuan da gerçekten piknik tüpüyle yaşıyor muydum?

Anlamlı bir şarkı, tek kulaklık, yolculuk ve yanımda benimle aynı renk sweatshirt giymiş bir Ali...

Son OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin