42

6.3K 361 144
                                    

Ertesi gün okula geldiğimizde kapıda bizi karşılayan yalnızca Kuzey ve Ali değildi. Selim'i karşımda gördüğümde dün onunla spor salonunda buluşacağımızı yeni hatırlamıştım. Ben Ali yüzünden aklımı kaybetmiştim normaldi bence unutmam. Hatta unutmasam saçma olurdu. Ama o da daha sonra hiç mesaj atmamıştı ki. Tabi ya kesin o da dün salondaydı. Hatta kesin bütün okul ordaydı. Sude bile.. Şimdi kız bir yerden fırlayıp üzerime atlamasın?

Yiyorsa atlasın..

Meriç bir bana, bir Alilere, bir bana bakan Selim'e bakmış tutuşmaya başlamıştı. Ne yapmam gerekiyordu şu an çok bilmiyordum ama yüzüme bakan herkesin beni yanına beklediğinden emindim. Meriç'i dürttüm. "Ali'lerin yanına geç kızılcığım.. Selim'le konuşup geleceğim hemen.."

"İreeeem ya sorarlar kesin ya heyecanlanıp telaşlanıp Selim'in seni sevdiğini söylersem?"

Meriç'in bana söylediklerinin üstüne tam yanımızdan "Hadi bee!" diye bir ses duymuştuk. Başımı sesin sahibine çevirdiğimde Egemen'i gördüm. Allah'ım al canımı ya...

Aliler hâlâ birkaç metre ötemizde, Selim'de hemen çaprazlarında bizi beklerken benim acilen yanımdakileri susturmam gerekiyordu.
Egemen'in kolundan tutup yanımıza çektim.

"Meriç.. Egemen.. Bu konuda ağzından tek kelime kaçıranın ağzına yemin ederim basket topuyla smaç basarım.." diye sert olmaya çalışarak tehdit ettim.

İkisi de gözlerini büyüterek bana baktıklarında anlaşıldı der gibi başlarını salladılar. Yanlarından ayrılırken ekledim. "Meriç tek kelime etmiyorsun.. Egemen sana da anlatırım bir ara ne olur duymamış gibi devam et.."

Onlar Ali'lerin yanına geçerken ben de Selim'in yanına ulaşmıştım. "Günaydın.." diye karşıladı beni. Ama gözü Ali'deydi.

Ali'nin gözleri ise bende...

Sakin ol kalbim...

"Sizin servisi görünce bekleyeyim dedim.. Başka türlü bulamıyorum seni.. Ya da bulsam da.."

Selim konuştuğunda bakışlarımı Ali'den alıp ona döndüm. "Bulsam da?" diye devam etmesi için bekledim.

"Sevgili mi oldunuz?"

"Hesaba mı çekildim?"

Yüzü düşmüştü. "İrem.. Yiğit üzer seni. Bak Sude de dün salondaydı. Bir süredir sesi çıkmıyordu ama dünden sonra.. Durmaz o.."

"Başka?" dedim. Daha sayacak gibiydi..

"Bak Yiğit aşk adamı değil.. Okulun yarısıyla sevgili olmuştur. 3 gün 5 gün 1 ay.. Eğlence onun için böyle şeyler.. Eğlenir seninle.."

"Sen aşk adamı mısın yani?"

Durdu sorum üzerine. Yüzüme baktı.

"Selim farkında mısın ne yaptığının? Hayatıma karışıyorsun şu an.. Ki daha arkadaşız diyebileceğimiz bir samimiyetimiz bile yok.." diye devam ettim.

"Samimiyete gerek yok. Sevdiğim kızın gözünü açmak istiyorum. Üzülmesin istiyorum. Yiğit senin için doğru kişi değil."

Bunları söylerken kolumu tutmuştu. İşte işin en kötü tarafı bizimkilerin hala burada bizi izliyor olmalarıydı.

Ah Meriç! Niye götürmedin şunları ya!

Kolumu abartılı bir tepki vermemeye dikkat ederek çektim. Ters yapsam olay çıkacaktı kesin.

"Selim arkadaş olarak tanımak istiyorsan beni söyleyeyim. Hayatıma karışılmasından nefret ederim. Sakın bir daha yapma.. İyi dersler.." deyip zorla gülümseyerek arkamı döndüm. Bir şey söylememesi ya da arkamdan gelmemesi büyük şanstı. Derin bir nefes aldım.

Son OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin