64

2.8K 297 38
                                    

Gözlerinden ateş çıkar gibi bakıyordu Ali. Gibisi fazlaydı sanırım. Gözlerinden ateş çıkıyordu. Emre, baktığım yere bakıp elini indirdiğinde ben de yerimden doğrulmuş Ali'ye doğru ilerlemiştim. Zorla çıkan sesimle Emre'ye "Haber vereceğim.." deyip adımlarımı hızlandırdım. Arkamdan "Lütfen aramızda kalsın.." diye fısıldamıştı.

Ali'ye yaklaştım. "Ali.." Sesimi duyduğundan emindim. Zaten peşinden gittiğimi de biliyordu. Ne diye durmuyordu ki acaba şu an? Niye arkasını dönüp gitmişti? Birkaç adımda yanına ulaştığımda kolundan yakaladım.

"Sana sesleniyorum.. Geldiğimi de gördün niye durmuyorsun?"

"Sen niye geliyorsun?" dedi. Sesi Uludağ'ın havasından bile soğuktu. "O ne demek şimdi?" diye kaşlarımı çatarak sordum. Gözlerini kaçırıyordu. Gerilmiştim. Bir kıskançlık, bir yanlış anlama, onu bu kadar soğuk birine döndürmemeliydi. Aklıma onu Sude'yle gördüğüm gün geldi. Ama Emre beni öpmemişti ki! Ya da eski sevgilim değildi!

"Bir şey konuşmaya çağırmıştı Emre.." diye açıklamaya çalıştım kendimi kızgınlığıma rağmen. "Ne konuşmaya?" diye sorarak tek kaşını kaldırdı. Emre aramızda kalsın dediği için söylemeyecektim ama bir şey de söylemem gerekiyordu sanki.

"Kendisiyle ilgili bir şey.. Özel yani boşver.. Sen neye kızıyorsun ki?"

"Özel?" diye sorguladı üstüne basa basa. Sıkıntıyla nefesimi verdim.

"Ali.. Gerçekten onunla ilgili.."

"Ne zaman sana kendisiyle ilgili özel şeyler anlattı bu çocuk Elis? Bir şeyler paylaşan arkadaşlar mıydınız siz? Yani öyleydiniz bana mı söyleyememiştin? Ya da buraya geldikten sonra mı gecenin bir saati eli omzunda özel şeyler paylaşan arkadaşlar oldunuz?"

Soğuk bir ifadeyle söylediği bu şeylerin üzerine kaşlarım çatıldı. Bir sürü şey söyleyebilirdim şu an.

Saçmalıyorsun Ali.

Sen bana güvenmiyor musun Ali?

Aklından ne geçiyor Ali?

Sadece hoşlandığı kızla ilgili yardım istedi benden Ali.

Ama o kadar ağır gelmişti ki ima ettiği şeyler söyleyemedim hiçbirini. Kolundaki elim gevşedi. Bu defa arkasını dönüp gitme sırası bendeydi. Gözlerine baktım birkaç saniye.

Pişman olmuştu söylediklerinden. Belliydi. Ama beni durdurmak için hiçbir şey söylemedi. Ben de durmadım. Arkamı dönüp yürümeye başladım. Biz hep 3. kişiler yüzünden kavga mı edecektik böyle?

🏀🏀🏀

Kızların yanına döndüğümde moralimin bozuk olduğunu hiç fark ettirmemiştim. Anlatasım da yoktu çaktırasım da. Konuşmak istemiyordum az önce olanları. Emre'nin benimle, kuzeniyle ilgili bir şeyler konuştuğunu söyleyip geçiştirdim. Ali'nin adını bile geçirmemiştim.

Meriç'e kaş göz yaparak Sera'nın üzerine gitmek için işaret verdim. Hem Sera'ya odaklanırsam az önce olanları daha az düşünürdüm.

"Bugün ne oldu öyle ya?" diye kıkırdayarak sordu Meriç. Sera elindeki kahvesinden bir yudum alıp ikimize kaçamak kaçamak baktı. Sanki anlamıyordu Meriç'in sorduğunu.. Hı yedik biz de canım..

"Ne oldu?" dedi hala daha salağa yatarken.

"Off valla patlayacağım şimdi.. Sera siz Egemen'le flörtleşmiyorsanız ben Kuzey'le bacanağım!" diye adeta kükremişti Meriç. Onun bu sözlerine Sera şaşırsa da ben kahkaha atmıştım. Sonra merakla Sera'nın vereceği tepkiye odaklandım.

Son OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin