1 hafta boyunca her gün yaptığımız maçlardan, hem kız hem erkek takımı olarak Bursa 1.si olmuştuk. İlk maçları rahat almıştık. Sadece final maçı biraz zorlamıştı ama tribünde babamın, babaannemin, Meriç'lerin olması beni, takımdakilerin birbirine olan inancı ve desteği de takımı motive etmişti.
Tabi beni motive eden bir önemli detayda Ali'nin, Kaan hocanın yanında durup sürekli bana taktik vermesi olmuştu..
Bu detaya düşmekte haksız mıyım?
Her maçtan sonra ailelerimiz de yanımızda olduğundan topluca kutlama yapmıştık. Aileler olmasa takımdakiler, takımdakiler olmasa tabi ki SKFFB ekibi olarak hep tam kadroyduk. İşin kötü tarafı yarın bölge maçları için Bolu'ya gidecektik ve şehir dışındaki maçlar için seyirci öğrenci götürülmeyecekti.
Müdür -yani Kuzeyciğimizin babası "İki takımda finale kalsın, Muş'ta bile olsa öğrenci gidecek ama bölge maçlarında olmaz.." diye açıklama yapmıştı. İkinci sınavlar yaklaşıyordu çünkü.
Meriç'ler olmayacaktı.. Babam çalışıyordu.. Yani Ali'nin olması bambaşka bir şeydi tabi ama onlar da olsaydı iyiydi.. Hem 2 gün sonra benim doğum günümdü.. Yazık değil miydi bana?
Giderken ne giyeceğimi düşünerek valizimi hazırladığım sırada Ali'nin mesaj sesini duymuştum.
Ali: Sevgilim ne yapıyor ki acaba? (17.15)
Ben: Valizini hazırlıyor..
Ben: Benim sevgilim ne yapıyor ki?
Ali:
Ali: Senin sevgilin iki saattir dün çektiği bu fotoğrafa bakıyor
Ben: Aralık güzelse sebebi benim
Ali: Yavaş yavaş bana benzemeye başladın
Ben: Sana benzemeeeek mi
Ali: Vaaay bunu sevdin heee
Ben: Çok sevdim
Ali: Peki artık şu sürekli çekip durduğun videoları atar mısın birtanem?
Maçlara gittiğimiz ilk günden beri Ali'yle ikimizi, kendimi ve Ali'yi kısa kısa video çekip duruyordum. Böyle anı biriktirme fikri çok hoşuma gitmişti. Onu maç yaparken, serviste uyurken, ailesine heyecanlı heyecanlı maçı anlatırken çekip durmuştum. O da 1 haftadır her gün özellikle ikimizi çektiğim videoları isteyip duruyordu. Her konuşmayı videolara bağlıyordu. Ama inat İrem Elis atar mı? Atmam.
Ben: Babam çağırıyor sevgilim
Ali: Eliiiiiiis
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Oyun
Novela Juvenil"Sen.. sen bana verilmiş en güzel hediyesin Elis.." demişti çocuk. Kızın da gözleri dolmuştu şimdi. Öksürmeye başlamıştı hastalığının verdiği dürtüyle. Çocuk ona telaşlı gözlerle bakarken toparlandı. "Seni çok seviyorum.." dedi Elis, çocuğun yanağı...