35

6.6K 410 86
                                    

Medya: Bizimkilerin telefon pozları

Satır arası yorumlarınızın aşığıyız.. 

🏀🏀🏀

Ve sabah yine yataktan kendimi zor atabilmiştim. Valla bize yazık ya okula gidip strese girmek için bile erken uyanmak zorundayız..

Hızlıca hazırlanıp servise oradan da Meriç'le okulun bahçesinde bizi bekleyen Kuzey'in yanına gelmiştik. Ben gelene kadar Ali'yi göreceğim için çok çok az heyecanlanmış olabilirdim. Ama sesi çok güzeldi yani ondan..

Beklentim boşa çıkmıştı. Ali Kuzey'le değildi. Ee tabi soramamıştım da bu çifte sorulacak soru değildi. İşin kötüsü Kuzey de bir şey söylememişti.

Ee tamam İrem Elis bu kadar merak etme sende!

Bizim kumrular herkesin birbirinden farklı bakışlarının ve konuşmalarının arasında el ele okula ilerlemiş ben de yanlarında onların tatlılığına odaklanmaya çalışarak yürümüştüm.

Ne anlatıldığını zerre kadar anlayamadığım dersten çıkınca Meriç'e haber verip spor salonuna gitmiştim. Haftaya sınavlarımız vardı ve ben genelde ders dinleyip çalışmadığımda geçiyordum o yüzden rahattım. Ama şimdi ders de dinleyemiyordum. Çünkü kafamda sürekli dönen bir ses vardı.

'Bu hayatta bizi böyle yakamızdan tutacaksa....'

Kendimi toparlamaya çalışarak salona geldiğimde bir an yüzüm düşmüştü. Ali'nin şuan burada antrenman yapıyor olması gerekmez miydi? İddiayı kazansam da öğlene kadar buralar onun olmalıydı, çalışmalıydı.. Sabah görmemiştim şimdi de yoktu. Çok güzel merak etmeler de başlamıştı.

Heeeeh bir cafer vardı bez getiren nerde o?

Sahaya birkaç dakika boş boş baktıktan sonra elime telefonumu alıp sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Belki gruptan bir şey yazardı.

🏀🏀🏀

Gerçekten bu kadar merak etmem normal miydi?

Öğle arasına çıktığımızda Ali'nin nerede olabileceğini düşünerek çare aramaya başladım. Yani görmesem olurdu da görsem de fena olmazdı. İçimdeki görme isteğini bastıramıyordum bir türlü. Resmen dalaşıp durduğum beni delirten çocuğu sabahtan beri göremediğim için çare arıyordum şuan. Zalım hayat ne oluyor?

Aklıma Selim'e söylediklerim gelince hem onu aradan çıkarmak hem de bir ihtimal Ali'yi görmek için sınıflarına doğru ilerledim. Gururdan en yakın arkadaşına bile soramıyordum.

Meriç'le Kuzey hava soğuk olduğundan kantine geçtiler. Sınavlar geliyor diye birlikte ders çalışmaya karar vermişlerdi. Ben de onları zar zor geçiştirerek işim olduğunu söylemiştim. Sınıf kapısına geldiğimde beni Pınar karşılamıştı.

''İrem naber?''

''İyidir kahramanım seni sormalı?'' diyerek gülümsediğimde çaktırmamaya çalışarak sınıfta göz gezdiriyordum.

''İyiyim ben de ya. Parmağın iyi değil mi yarın antrenmandasın?''

''Eveeet hem de dersten çıkar çıkmaz.. Çatlayacağım yoksa..'' dediğimde Selim beni görmüş bize doğru gelmeye başlamıştı. Pınar da o sırada gülerek ''Yiğit'e baktıysan o bugün gelmedi..'' demişti. Kendimi tutamayıp birden ''Aa neden?'' diye sormuştum. Pınar sanki normal karşılamıştı ama ben utancımdan yanaklarımı ısırmaya başlamıştım. Selim de yanımıza gelmişti.

''Bilmiyorum ki mesaj attık da dönmedi. Ekmez o genelde okulu.. Tek eğlence merkezi burası ama sen bir sor istersen..'' deyip göz kırpmıştı Pınar.

Son OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin