2

12.1K 573 118
                                    

2 hafta sonra..

İBAL BASKETBOL GRUBU

Ben: Koç her şey için teşekkür ederim. Görüşemediklerim de kusura bakmasın. Kendinize iyi bakın arkadaşlar

Takım Zehra yazıyor.. Takım Buse yazıyor..

KOÇ: İrem'cim yolun açık olsun. Senin gibi bir oyuncumu kaybetmek beni ne kadar üzse de gittiğin yerde bu sporun içinde olacağına ve güzel başarılara imza atacağına eminim.

Takım Zehra: Gruptan çıkacak mısın?

Takım Buse yazıyor..

Takım Buse: Sanki çok görüşüyordu da slkdjfdkfjv

Ergenliği zirvede yaşayan Buse çıkmamı beklemeden bunu yazmıştı. Ama alışkındım zaten kimseyle dışarda görüşmediğimden arkamdan hep bu tarz şeyler konuşuluyordu. En azından yüzüme söylemiş gibiydi.

Ben: Evet çıkıyorum. Hepinize bu seneki maçlarda başarılar. Koç, teşekkür ederim tekrardan 

Gruptan ayrıldınız..

Büyük ev eşyaları dışında her şeyi toplamış, turuncu Ford Fiesta'mıza yüklemiş, babaannemin yanına Bursa'ya gidiyorduk. Babamın yanında, organım haline gelen kulaklığımı takmıyordum. Yola çıkalı yarım saat olmuştu ve ben her ne kadar taşınacağımız için babamı anlayışla karşılamış olsam da bir yanım buruktu.

Babamın çalıştığı şirket daha önce küçülmeye gitmişti ama babamı başarılarından dolayı işten çıkarmamışlardı. Fakat bu defa şirket tamamen zarara girdiğinden satılmak zorunda kalmış yeni sahipleri de tüm elemanları tazminatlarıyla işten çıkarmışlardı. Babam bu konuyu babaannemle paylaştığında -haftalar önce- babaannem Bursa'ya yanına gitmemizi ve babamın orada çok rahat iş bulabileceğini söylemiş.

Benim 10.sınıfa, orada daha iyi eğitimli ve basketbolda çok başarılı bir özel lisede başlayabileceğimi, daha özgür olabileceğimi ve sosyalleşebileceğimi de söyleyip beni dört gözle beklediğini eklemiş. Hatta birkaç gün önce babamın çalışabileceği bir şirket bulmuş ve babama iş görüşmesi ayarlamıştı.

Bursa'yı seviyordum. Babaannemi çok seviyordum. Yaşadığı muhit de deniz kenarında merkezden biraz uzak yemyeşil bir muhitti. Her şey çok güzel olabilirdi zaten babamla olmak bana yeterdi ama takımdan ayrılmak, evimden odamdan vazgeçmek çok ama çok zor olmuştu ama sanırım en zoru Emre'ydi..

Evden ayrılırken babasıyla vedalaşmıştık ama Emre evde olmadığı için görüşememiştik. Benim yabaniliğim ve utangaçlığım yüzünden samimi olamasak da en azından aramasını ya da mesaj atmasını beklemiştim ama tabi ki sadece beklemiştim.

Madem gidiyorduk madem bir daha görüşme ihtimalimiz azdı o zaman bir cesaretle ben mesaj atabilirdim. Belki saatlerce yazışırdık. Belki uzaktan uzağa her gün yazışırdık kim bilir? Belki beni görmeye filan gelirdi? Belki ben arada sırada onun yanına giderdim? Olabilir miydi?

Babamın fark etmemesini umarak telefonumu yeniden elime alıp Whatsapp'a girdim.

Kişilerden Emre'yi bulup son görülmesine baktım.

03.38

Yuhh!

 O saatte ne yapmış olabilirdi acaba? 

Bir kızla konuşuyor olabilir miydi? 

Müthiş. 

Tabi ki bir kızla konuşuyordu. Dayısına mesaj atacak hali yoktu ya o saatte.

Son OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin